Selâm ile…
Rönesans ile başlayan süreçte maddeyi tahakkümü altına alan Batı yükselişe geçerken, Müslümanlar ise “kaba softa-ham yobaz” elinde duraklama ve nihayet gerileme rotasına girdi. Osmanlı’nın tarihin yapraklarındaki yerini almasının akabinde, Batı’nın özünden ayrıştırıp posasını bıraktığı fikirlerin üzerine bina ettiği dünya düzeni, insanlık namına her şeyin yeryüzünden silinmesine sebep oldu. Batı fert ve toplum meselelerine dâir bir çözüm önerisi ortaya koyamıyor.

Bugün dünyanın ne tarafına baksak, iç karışıklıklar, savaşlar, saldırılar, kıtlık ve insanlık dışı muamelelere rastlıyoruz. Bu manzara, sistemi elinde tutan Batı devletleri için de geçerli. Esasında Batı’nın yüzyıllar boyunca kurduğu beşerî hâkimiyet kökünden çatırdıyor. Suriye’de yaklaşık yedi yıldır devam eden savaş bir türlü sona erdirilemiyor. Irak’ta, Afganistan’da, Afrika’nın muhtelif bölgelerinde de savaş sürüyor. Yine Afrika’nın muhtelif yerlerinde açlıktan insanlar can veriyor. On yıllardır refah içinde yüzen Avrupa Birliği bir taraftan ekonomik krizin içinde debeleniyor, öte yandan dağılmamak için çaba sarf ediyor. Amerikan derin devleti birbirine girmiş vaziyette, devlet içerisindeki klikler seçilmiş bir başkanı devirebilmenin hesaplarını yapıyor. Trump ise Birleşmiş Milletler, NATO gibi II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan dünya düzeninin müesseselerini sorguluyor. Dünyanın üretim merkezi vazifesini üstlenen sözde Komünist Çin’de, halka devlet zulmü uygulanıyor; başkent Pekin’de üretimin yol açtığı hava kirliliğinden dolayı kutuların içinde temiz hava satılıyor. Bu hafta Rusya’da olduğu gibi her hafta Batı’nın muhtelif şehirlerinde patlamalar gerçekleşiyor. Hâsılı cihanşümul bir kaos yaşanıyor.

Dünyanın bu ahvâli herkesin yeni bir dünya düzeninin tesis edilmesi gerektiği fikrinde birleşmesine sebep oluyor. Memleketimizde de bu mesele çokça dile getiriliyor. Birçok kişi, bu yeni dünya düzeninin merkezinde İslâm olacağı hususunda hemfikir; lakin İslâm tarifleri arasında farklılıklar var. Yaklaşık 70 yıldır meydan yerinde olan Üstad Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu’nun örgüleştirdiği Büyük Doğu-İbda, İslâm’a doğru gidişi bulandırmaya çalışan tüm sapkınlıklara dur dedi, demeye de devam edecek. Ancak şöyle veya böyle, gerçekten mesele olan bir meselenin tartışılıyor olması müsbet; çünkü samimî olarak arayış içinde olanların dönüp dolaşıp geleceği yerin “İslama muhatab anlayış” olacağı aşikâr.

Dünya düzeni değişirken, tesis edilecek yeni dünya düzeninin merkezi olan Anadolu da millî idare şekli arayışında… Batı’nın bize biçtiği ve elimizi-kolumuzu bağlayan sistemden kurtulmaya çalışıyoruz. Tanzimat’tan bu yana ilk kez millî bir idare şekline geçmek için halk oylaması yapılacak.

Kapağımızda bu iki meseleyi bir bütün hâlinde değerlendirirken “Dünya Çapında Bir Hâdise: Mutlak Fikir Gerekli” ve “Vesayetçi Batıcılığa Karşı Referandumda Oyumuz Evet” manşetini atıyoruz. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe “21. Asr’a Damga Vuracak Keşif: Mutlak Fikir” başlıklı yazısında işledi.

Kâzım Albay, “Rızk ve İktisad” başlıklı yazısıyla dergimizde...

Çakal Carlos (S. Muhammed),  “Rusya’da Geçmişteki Güvenlik Tedbirleri” başlıklı yazısında KGB ajanlarıyla yaşadığı bir tecrübesinden bahsediyor.

Abdullah Kiracı, iktisad mevzuuyla alakalı yazı dizisine devam ediyor. Bu haftaki yazısının başlığı “Marksizm ve Sermaye”...

Bu hafta Yrd. Doç. Faik Tanrıkulu ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Tanrıkulu ile hem Türkiye’nin iç ve dış politikasını hem de 16 Nisan’da gerçekleşecek ehemmiyetli referandumu konuştuk; alakayla okuyacağınızı düşünüyoruz.
Gülçin Şenel, “Kıyamet Kütüphanesi ve Gelecek Senaryoları” başlıklı yazısında Norveç’te Kuzey Kutbu’nda yerin altına inşa edilen kütüphane hakkında bir yazı kaleme aldı.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dünya ve kâinat planını farklı bir veçheden ele aldığı eseri Ölüm Odası B-Yedi’nin 359. bölümünün alt başlığı “Ta’zir (Halidî Kaftan)”...

Osman Temiz’in epifiz bezi ile alakalı yazı dizisi dokuzuncu bölümüyle devam ediyor: “Kozalaksı Bez ve Horus’un Gözü”...

Ercan Çifci, “Kamer Menzilleri ve Lisan İlmi” başlıklı yazısıyla dergimizde...

Ayrıca dergimizde sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle, Allah’a emanet olunuz...