Selâm ile…
İslâm’ı evvela Anadolu’dan, sonra tüm dünyadan süpürmek üzere kurgulanmış bir oyun, Batı açısından uzunca bir süre başarılı bir şekilde sahnelendi. Siyasî, ekonomik ve psikolojik üstünlüğü ellerinde bulundurmalarına, projelerini hayata geçirebilmek için yaptıkları o kadar çalışmaya mukabil rüzgâr bir anda tersine döndü. Şer koalisyonu, ilk hedefi olan Anadolu’da, 2010’lar itibariyle yaptıkları hiçbir operasyonda muvaffak olamadı. Bu süreçte Müslüman Anadolu halkı esas düşmanın kim olduğunu görmeye başlarken, bâtıl, Anadolu’da halkın imân duvarlarına toslayıverdi.

Bundan 20-25 sene evvel “şartlar Türkiye’yi tarihî misyonunu üstlenmeye zorluyor” demişti Kumandan Salih Mirzabeyoğlu. Aynı ifadeyi birkaç sene önce verdiği bir röportajda da üstüne basarak yinelemişti. Global mânâda siyasî şartlar değişirken, yaşanan hâdiseler Türkiye’nin önünü açmaya devam ediyor.

Esasında neredeyse tüm dünya bunun farkında… Gerek Amerika’da, gerek Rusya’da, gerekse de Avrupa’da Türkiye’nin yaşadığı sosyolojik ve siyasî dönüşüm hakkında birçok analiz yapılıyor. Bir fikir mihrakının Türkiye’nin politikalarını yönlendirdiğinden ve Müslüman Anadolu halkında müşterek bir şuurun oluşmaya başladığından bahsediliyor. Herkes Türkiye’nin İslâm dünyasının lideri olma potansiyelini taşıdığını biliyor.

Türkiye, etrafında bulunan bütün devletleri ihtiva eden çok uluslu bir imparatorluğun dağılmasının akabinde doğan bir ulus-devletten ziyade, o imparatorluğun idaresinin merkezini-çekirdeğini oluşturan devlettir. İdarenin bir kültür meselesi olduğu düşünüldüğünde, bu yönetim tecrübesinin ehemmiyeti daha net idrak edilebilir. Üç kıtada hüküm süren ve uzun bir süre dünyada “egemen” güç olma özelliğini elinde tutan Osmanlı Devleti’nin varisi olarak görülen Türkiye, bu özelliği sebebiyle bilhassa İslâm coğrafyasında büyük bir psikolojik tesiri hazidir; şu haliyle bile Türkiye’ye atfedilen itibar, bunun işaretidir.

Hâlihazırda İslâm dünyası bölük pörçük bir görüntü arz etmekte. İslâm coğrafyasının birçok bölgesinde, Müslümanlar kurtuluş için, ittihadı/tam bir birliği tesis edici bir iradenin zuhur etmesi için Anadolu’yu gözlemekte; Müslüman Anadolu halkı ise Selçuklu’dan başlayarak Yavuz Sultan Selim Han’a kadar geçen süredeki misyonunu yeniden üstlenmeyi beklemektedir. Ne diyordu Üstad Necib Fazıl Büyük Doğu Marşı’nda:

Yürü altın nesli o tunç Oğuz’un
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun!

Yükümüz tahmin ettiğimizden çok daha ağır; bu süreçte içe doğru olmak, dışa doğru ise oldurmak mükellefiyetindeyiz. Kapağımızda da bu mesele etrafında “Türkiye’nin Tarihî Misyonu, İttihad-ı İslâm’ı Tesis Etmek” dedik. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe, “Zamanın Ruhu Türkiye’yi Yetiştiriyor” başlıklı yazısında işledi.

Harun Şimşak, dergimiz için kaleme aldığı ilk yazısında, geçtiğimiz hafta Kudüs’e yaptığı seyahatten intibalarını ve İslâm dünyasının Anadolu’ya nasıl baktığını anlattı. Yazısının başlığı, “Kudüs Gezisi İntibaları: Yükümüz Ağır!”...

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtını kastederek, “operasyon işgale dönüşmesin” demişti. Çakal Carlos (S. Muhammed), bu vesileyle “Fransa’nın Suriye Mevzuunda Konuşma Hakkı Yok” diyor.

Abdullah Kiracı, iktisad mevzuuyla alâkalı yazı dizisine “Sukuk” başlığıyla devam ediyor.

Mâlum, 28 Şubat’ın sene-i devriyesi yaklaşıyor ve yüzlerce mazlum Müslüman hâlâ mahpus vaziyette... Bu hafta Mazlum-Der Gen. Sek. Kartal Kaya ve İHAK Başkanı Cihat Gökdemir ile söyleşi gerçekleştirdik.

Fatih Turplu’nun bu haftaki yazısının başlığı, “Kötü Müzik Terör Kapsamına Alınsın!”...

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 403. bölümüyle dergimizde… Alt başlığı “Derya’ya Karşı (Abdülhakîm Koltuğu)”...

Osman Temiz, “Sokrates ve Horoz Borcu” başlıklı yazı dizisinin altıncı bölümüyle dergimizde.

Bahattin Yeşiloğlu’nun yazısının başlığı, “Sünnet Olmadan Ümmet Olmaz”...

Gülçin Şenel’in “Davos’ta Gündem Yeni Dünya Düzeni ve Telegram” başlıklı yazısını arka kapağımızda değerlendirdik. Dergimizde sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz. Allah’a emanet olun. İntikam hissiniz daim olsun!