Selâm ile...
Ortadoğu özelinde cereyan eden hadiselere bakacak olursak, ABD’nin, kendisiyle beraber üzerine oynayanları da kaybettirmeye devam ettiğini görüyoruz. Afganistan ve Irak’ta harcanan onca asker, para ve mühimmata rağmen bir türü istediği ölçüde muvaffak olamayan Amerika’nın, Suriye’de içine düştüğü vaziyet de diğerlerinden farklı değil.

Amerika’nın, PKK üzerindeki inisiyatifini kullanarak, Türkiye’yi İslâm âlemi ve Yahudi Devleti’nden tecrit etmek üzere kurmayı planladığı Kürtlere ait süsü verilen devlet, TSK’nın Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları neticesinde daha kurulmadan fonksiyonunu yitirmiş oldu. Bununla beraber, daha evvel Vietnam’da, Kore’de, sonra Afganistan’da, Irak’ta ve muhtelif bölgelerde düştüğü vaziyete bakmayıp, Amerika’yı her türlü gücün üzerinde görerek ona biat eden, ondan yardım isteyen, medet uman PYD-PKK ise yine avucunu yaladığıyla kaldı. FETÖ ile müşterek bir şekilde Amerika ve Yahudi devletinin menfaatleri üzere bir siyaset izleyerek, Müslümanları hedef alanlar bunun bedelini ödüyor ve ödemeye devam edecekler.

Dün Anadolu’nun tabiî uzantısı olan Cerablus, bugün Afrin, yarın Menbiç, ertesi gün ise bir başka belde bünyesinden koparıldıkları Anadolu’nun tekrar bir parçası olacaktır; bundan hiç şüphemiz yok. Fakat mesele, gereken operasyonlar yapıldıktan sonra buralarda yaşanabilir hayatın hangi sistem-rejim dâhilinde hayata tatbik edileceğinde; asıl bahis de zaten bu...

Anadolu’nun tabiî uzantılarından her gün yeni bir zafer haberleri gelirken, öte yandan Türkiye’yi hedef alan yeni saldırı da, tıpkı asırlardır olduğu gibi yine içeriden tezgâhlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olmak paydasında bir araya gelmiş geniş katılımlı bir tezgâh, şu sıralar onun etrafını boşaltıp, aslında Türkiye’de meydana gelmiş bulunan birliktelik ruhunu hedef alıyor. Bu yeni cephe, deşifre edilmemiş FETÖ’cüler, Kemalistler, kimi STK’lar, İngiliz İslâmcıları, yargı bürokrasisinde hâlen niçin hâkim olduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz küfür yobazları, Ak Parti iktidarından düne kadar nemalanırken maması kesilenler ve son yıllarda yanlış tarafta durdukları için kovulanlar ile liberallerden müteşekkil… FETÖ’den boşalan işbirlikçilik müessesesinin, yeni sahibinin kim olacağı hakkında bu saydığımız taife içinde büyük bir rekabet olduğunu da burada hatırlatalım. Yeri geldiğinde bu kadronun bilhassa muhafazakâr klik taifesinin kim olduğunu tereddütsüz bir şekilde evveliyatlarıyla beraber açıklayacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın.

Kapağımızda, Afrin’in zapt edilmesi meselesini değerlendirdik ve “Zeytindalı: -Anadolu Dalı…” manşetini attık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe, “Zeytin Dalı Harekâtı: “Ağaç İçin Ağaç Geliştiren Tomurcuk” başlıklı yazısında işledi. Yine kapak mevzumuz ile alâkalı olarak Faruk Hanedar, “Yükselen Milliyetçilik ve Anadolu” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Stratejist Abdullah Çifçi, Gazeteci-Yazar Bercan Tutar ile Yılmaz Bilgen ve Sosyolog Müfid Yüksel Afrin operasyonunu Baran Dergisi okurları için değerlendirdi.

Gönüldaşımız Carlos (Salim Muhammed), geçtiğimiz hafta görülen bir duruşmada müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu hafta absürtlüklerle dolu bu mahkemeden bahsediyor. Mahkemede yaşananları ve Carlos’un hukukî durumunu, sizler için, avukatı Güven Yılmaz’a sorduk.

Harun Çetin bu haftaki yazısında Mehmed Bayraktar’ın “İslâm’da Evrimci Yaradılış Teorisi” isimli kitabını tenkid ediyor.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen eseri Ölüm Odası B-Yedi’nin 409. bölümünün alt başlığı “Bir Kıvılcım (Muhasebe: 1947 ...)

Fatih Turplu, “Yazar, Kitap ve Okurlar Hakkında Bir Değerlendirme”de bulunuyor.

Osman Temiz’in “Ramazan Müjdesi Horoz Borcu” yazı dizisi “Asklepios ve Horoz Borcu” bölümünün dördüncüsüyle devam ediyor.

Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Bir İnsan Yaratmak?”

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle, Allah’a emanet olun...