12. yılımızdayız. 600. sayımızı okurlarımızla buluşturmanın buruk memnuniyetini yaşıyoruz. Yayın hayatı boyunca birçok kritik sürece şahit olan dergimiz, insanımızın bağrına bastığı, çok değer verdiği fikir adamı Salih Mirzabeyoğlu’nun acı kaybına da şahit oldu. Şehid Salih Mirzabeyoğlu, 500. sayımız münasebetiyle dergimize bir tebrik mesajı iletmiş, dua buyurmuştu. Allah makamını âli kılsın. 600. sayımızı O’nsuz idrak ediyor olsak da, çizgimiz O’nun belirttiği çizgi, anlayışımız O’nun kurduğu misilsiz mimarî usul ve anlayışa nisbet hassasiyetindedir.Bu gayretin devamına müştak, muhtaç, mecbur ve mahkumuz. Yürüyen Büyük Doğu İbda fikir mihrakını insanımıza ulaştırmak, taliplisiyle buluşturmak derdindeyiz. İnsanımıza ve toplumumuza hak ettiği, layık olduğu yaşanmaya hayatı sürebileceği üstün bir nizam anlayışının temini yolunda, her samimi tavır ve duruşu sahiplenici, gönlümüzü açanız. İyi, doğru, güzel uğruna verilen emeği en sıhhatli biçimde verimlendirici, İBDA fikir mihrakının muradına ermenin ihtarcısı olmak gayretiyle Baran, yarın da bu inanışa ve gönüldaşlığa aykırı oluşların karşısında, olması gerekeni temin edici anlayışın ifadecisi olmak çabasında olacaktır. Aslolan çabadır. 

Yakup Köse: Kumandan Mirzabeyoğlu’nun Çizgisinde...
Öncelikle Baran dergisini 600 sayı yaşatan ve Anadolu insanına sunan kadronuza teşekkür ediyorum. Son zamanlarda yapmış olduğu çıkışlarla gücü nisbetinde mihmandar katkıda bulunuyor, görüyoruz. Baran’da yazıları yayımlanan ve iki ay önce şehadete yürüyen Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun çizgisinde, sırat-ı müstakim üzere sabit kılmasını Allah’tan dilerim. Meselemiz İslâm, davamız ümmet, ümmetin derdiyle dertlenmiş nice çalışmalar ortaya koyulmasını bekliyoruz. İnşallah 1000’li sayılarını da görürüz. Allah yar ve yardımcınız olsun.

Asım Gültekin: İbda Fikriyatı Adına Sürmesi Kıymetli
600. sayısına ulaşan Baran dergisini tebrik ediyorum. Dergicilikte zor olan dergi çıkarmak değil, dergi çıkarmayı sürdürebilmektir. Ne yaptığını bilmeyen haftalık haber dergiciliğinin, internet haber sitelerinin de etkisi ile fazlaca gerilediği bir devirde haftalık bir dergiyi sürdürebiliyor olmak başlı başına bir başarıdır. Bunda şimdiye kadar kapanmak kaderini yaşamak zorunda kalan popüler haftalık dergiler gibi kafası karışık olmamanın ve ne yaptığını biliyor olmanın etkisi şüphesiz çok büyük. Baran'ın yayın hayatına başladığı günden bugüne İBDA fikriyatı bakımından Türkiye'de neler değişmiştir buna bakmak gerekir. Bu vesileyle İBDA fikriyatının dergiler üzerinden yolunu sürdürüyor olmasını kıymetli buluyorum. Gazete ve televizyonlarının olmaması kanaatimce bir eksiklik değildir. Dergi asla gazeteden daha geri, daha küçük bir araç değildir. Baran dergisine başından beri emeği geçmiş tüm dergici arkadaşlara selam ediyorum.

Ebubekir Sofuoğlu: Nice 600’lü Yıllara…
Modernizm, tüm İslam dünyasını yavaş yavaş eritmektedir. Rahmetli Aliya İzzebegoviç’in muhteşem bir sözü var. Diyor ki, “savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir. Modernizm, “doğru, güzel”, hatta “İslam’a kalpleri ısınmamış olanlara gereken bu” şeklinde, aslında zehirli cümlelerle inancımızı yavaş yavaş eritiyor. İslam’ın içini boşaltıyorlar. Mübahlardan sevaplara, mendublardan sünnetlere, derken farzlara ve haramlara giden bir çizgide ne yazık ki İslam dünyasını dönüştürüyorlar. Düşmana benzetiyorlar İzzetbegoviç’in ifadesiyle… Artık cephelerde savaş kazanmamıza gerek bile kalmayacak, çünkü karşımızda savaşacak bir ordu olmayacak, çünkü çarpışacağımız ordunun unsurları yine biz olacağız. Bu gidişle, gelecekte kendimizi İslam’la mücadele ediyor bulacağız. Bunu neden böyle söylüyoruz? Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasında Ehl-i Sünnet’e, tasavvufa, bu dünyanın en sağlam geleneklerine saldıran unsurlar artık içimizden çıkmaya başladı. Gereken tedbir alınmazsa, gelecekte daha nitelikli, daha organize, daha güçlü saldırır hale gelecekler. İşte bu yapılanlara engel olmak için Müslümanlara hitap eden, Müslümanları Ehl-i Sünnet çizgisinde bir arada tutmaya çalışan, bizim bin yıldır tasavvuf geleneğimizi ihmal etmeyen, bu temel üzerinde varlığını sürdüren sağlam yayın organlarına ihtiyacımız var. Allah, Baran dergisine nice 600’lü yıllar nasip etsin. Allah devamının daha geniş kitlelere ulaşmasını nasip etsin. Tebrik ediyorum.

Sıtkı Türkan: İlk Sayısından İtibaren Takip Ediyorum
İbda külliyatını zaten çıkar çıkmaz alan, takip eden biriydim. Baran dergisini de ilk sayısından bu yana heyecanla takip etmeye başladım. Geçen yıllarla birlikte ciltlenmiş olarak çıkmaya başlayınca Baran’ı cilt halinde de edinmeye başladım. Özellikle FETÖ ile mücadelesinde gösterdiği tavır ve tutum beni cezbederdi. Bir de dergi piyasasını yakından takip eden biri olarak, kimsede rastlamadığım bakış açısıyla hadiseleri değerlendirdiğini gördüğümden, dikkatim üzerinde olan bir dergi oldu Baran. Hatta yaptıkları röportajları -seri sayılar dışında- ayrıca arşiv yapmaya başlamıştım. Çevremde de merhum Mirzabeyoğlu’nun Baran’da çıkan yazılarından dolayı ilgi çekiyordu. 600 sayı dile kolay… çok ciddi bir birikim. Baran dergisini gönülden tebrik ediyor, güzel çalışmalarla dolu nice sayılar beklediğimi ifade etmek istiyorum.

Murat Akar: Baran Gündeme Düşünce Katıyor
Baran dergisi gündemi yakalayan bir dergi, gündeme gündem katıyor. Bakış açısı farklı, günlük medyanın göremediği birçok hususa değiniyor. Bu da basın dünyasına ekstra şeyler, düşünce katıyor. Medya tekdüzeliğinden, şakşakçılığından çıkıp Türkiye’nin gerçeklerinden, kimsenin konuşmadığı şeyleri konuşmak her zaman önemli. Merhum Mirzabeyoğlu’ndan sonra devam ettirmenizden ötürü ayrıca tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.