Selam ile…
3-5 Şubat tarihleri arasında, “Dinler Arası Diyalog Buluşması”na katılmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret eden Papa Francisco, sözde Müslümanlar tarafından ancak Katoliklerin gösterebileceği bir alâka ile karşılandı. Papa burada Batı tarafından İslâm âleminde yeni otorite olarak dayatılan el-Ezher Şeyhi el Tayyib ile kapağımızda da göreceğiniz üzere samimî pozlar verdikten sonra ikili arasında “Kardeşlik Belgesi” imzalandı.
 
Esasında Papa’nın bu ziyareti bir süredir icra edilen bir projede yeni bir adım niteliğinde… 15 Temmuz darbe teşebbüsü neticesinde FETÖ’nün başarısız olmasının ardından, Siyonist-Haçlı ittifakı, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır üçgeninde yeni bir “Ilımlı İslam Projesi” için düğmeye basmıştı. Bununla eş zamanlı olarak, memleketimizde de FETÖ’yü bahane göstermek suretiyle tarikat ve cemaatlere yönelik bir saldırı başlatılmıştı. Propagandanın dozu her geçen gün artırılarak, bu taarruz sistemli bir Ehl-i Sünnet’i yıpratma operasyonuna dönüştü. Bir süredir, neredeyse tüm televizyon kanallarında sapıkların baş köşeye oturtulup konuşturulduğunu, gazetelerde kendilerine daha fazla köşe ayrıldığını, çeşitli yerlerde tertipledikleri konferansların sayısının bir hayli arttığını gözlemliyoruz. 
 
Malumunuz; biz Büyük Doğu/İBDA bağlıları olarak, FETÖ ve Adnan Oktar başta olmak üzere bir çok sapık oluşumu, daha 1980’lerin sonlarında damgalamış olan inkılabçı bir hareketin mensuplarıyız. Ve biz biliyoruz ki; göz koymuş olduğumuz “İslam İhtilal ve İnkılabı”nın baş nefret kutbu nasıl ki Kemalist Rejim ise, bu inkılabın gerçekleşmesi önünde rejimden sonraki en büyük engel; yine Batı destekli rejimin, İslam’ı ifsad etmek maksadıyla beslediği, büyüttüğü ve palazlandırdığı reformistler, nefsânî tefsirciler, ham yobaz-kaba softalar ve sahte sofîlerdir. Mevzu bahis ifsad hareketleri; Batı tarafından finanse edilen bu şahıs ve zümreler, tüm Müslümanların millî güvenliğine, ondan daha ötesi itikadına tasallut eden, topyekûn İslâm’a çekilmeye cüret edilen bir operasyonun unsurlarıdır. 
 
Bugüne kadar, başta FETÖ olmak üzere tüm bu ifsad hareketlerine karşı gereken muameleyi en sert şekilde gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Batı tarafından finanse edilmek suretiyle Müslümanların itikadına musallat olan bu sapıklara, “Put kıran balta İbda”dan aldığımız fikir ve aksiyon ile karşı koymaya devam edeceğiz.
 
Dergimizde bu meseleyi işledik ve kapağımızda Papa ile el-Ezher Şeyhinin sarmaş-dolaş fotoğrafı eşliğinde “Dini Kendine Uydurmaya Kalkanların Hazin Sonu” manşetini attık. 

Ömer Emre Akcebe, “Çağımızın Meselesi” başlıklı yazısında bu kadar sapığın nasıl ve niçin türediğini sorunun kaynaklarına inmek suretiyle aktarırken, ifsad hareketlerinin İslâm dâvâsının düşman kutuplarından olduğunu belirtiyor.
 
Kâzım Albay, “Haricîler-Selefîler-Vehhâbîler” başlıklı yazısında Üstad Necip Fazıl tarafından İslâm materyalistleri olarak yaftalanan satıhçı zihniyetten bahsediyor.
 
Yunus Ekşi, Papa’nın BAE ziyaretini “Vatikan Haçlı Seferlerine Başladı” başlıklı yazısında ele aldı. 
 
Bu hafta Melikşah Sezen ile bilhassa 15 Temmuz sonrasında artan reformistlik ve mezhepsizlik propagandasını konuştuk.
 
Dergimizin orta sayfasında İslâm’ın kurtuluş yolu Ehl-i Sünnet caddesinden ayrılan, yolunu sapıtan ve varlığını bilerek ya da bilmeyerek İslâm’ı imhaya adamış bir çok sapıktan öne çıkanları işaret ettik.
 
Kerim Bozdağ, “Gizli Örgütlerin Göz’ü” başlıklı yazısında kapak mevzumuzu başka bir veçheden değerlendiriyor.
 
Prof. Dr. Sami Şener Yargıtay’ın geçtiğimiz hafta nafaka meselesiyle alakalı almış olduğu kararı, Hüsamettin Aslan ise ABD’nin Venezüella’da Hizbullah hücreleri olduğu yönündeki açıklamasını okurlarımız için değerlendirdi.
 
Bahattin Yeşiloğlu, “İçime Doğanlar: Eğitime Dâir” başlıklı yazı dizisine devam ediyor.
 
Osman Temiz, “Modern Dünyanın Bunalımı: Gal Horozu Rene Descartes Üzerinden Örgüleştirilen ve Gayesine Erdirilemeyen Ruh ve Beden Düalizmine Dair” başlıklı yazısının üçüncü bölümüyle dergimizde.
 
Geçtiğimiz hafta tertiplenen Ayasofya gösterisinde bir konuşma yapan Hasret Yıldırım’ın dergimizde yayınlanan ilk yazısının başlığı “İslâm’ın Nûru, Türklüğün Gururu Ayasofya”. Yazılarının devamlı olmasını temenni ediyoruz.
 
Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.
 
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...
 
İntikam hissiniz dâim olsun!..