Selâm ile…

Geçtiğimiz hafta Sakarya Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, katıldığı bir canlı yayın programında Türkiye’nin ehemmiyetli meselelerinden birine temas ederek, üniversiteli gençlerin Müslüman Anadolu halkının ahlâkına mugayir şekilde davranışlar sergilemeye itildiği bir ortamın varlığından bahsetti. Üniversitelerin üzerine düşen vazifeyi yerine getiremediğini, üniversitelerden olduğu bölgeyi ihya etmesi beklenirken bilakis Anadolu’da üniversite açılan yerlerde toplumsal birtakım problemlere sebep olan yapıların ortaya çıktığını dile getirdi. Bu andan itibaren mesele konuşmak yerine itiş-kakışı huy hâline getirmiş olanlar bu mevzuyu da farklı noktalara taşımak suretiyle yine çamurdan bir gündem meydana getirdiler. Hem de üniversiteler ve çevresinde, Müslüman Anadolu’ya ait olmayan bir ahlâkın peyda olduğu, edebsizliğin aleni bir hâl aldığı gerçeği kaskatı bir vakıa hâlinde herkes tarafından bilinmesine rağmen yaptılar bunu.

Bugün Türkiye, Tayyip Erdoğan liderliğinde yeniden büyük bir güç olma iddiası taşır ve bunu retorikte İslâm’a dayandırırken, üniversiteler merkezde olmak üzere eğitim sisteminin içinde bulunduğu vaziyet, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!” dedirtiyor. Her ilde üniversite açılıp mezun sayısı artırılmasına rağmen öğrenci keyfiyetinde gözle görülür bir düşüş yaşanıyor. Sınava dayalı sistemin iyi not almayı öğrenmek zanneden talebesinden münevver çıkmayacağı aşikâr; zira bir şey öğrenmek maksadıyla üniversite okuyan da yok zaten. Artık üniversiteler, öğrencilerin ailelerinden kaçıp gitmesinin bir bahanesi… Her türlü pisliğin pornografik bir şekilde toplumun önüne serildiği günümüzde, ailesinden uzaklaşıp bilmediği yerlerde bir başına kalan öğrencilerin, ahlâksızlık bataklığına saplanması da kolay oluyor hâliyle.

İyi, doğru, güzel idrakini tam mânâsıyla kazanamamış, ailesinin verdiği ahlâktan ve ondan zuhura gelen davranışlardan yavaş yavaş uzaklaşan ve tabiî olarak ontolojik bir buhrana düşerek öz benliğine yabancılaşan gençlerdeki yozlaşma, eğitim seviyesi yükseldikçe yaşadığı topraklarla kalbî bağı ortadan kalkmış, Batı hayranı tiplere dönüşmelerine sebep oluyor. İşte bu noktada bir karar vermek gerekiyor. Gençlerimiz her geçen gün daha fazla Batılılaşırken ivedi bir şekilde karar vermemiz gerekiyor? Biz kimiz; Müslüman mı kalacağız, yoksa tamamen Batılılaşacak mıyız? Biz Müslüman kalacağız ve bu topraklarda İslâm’ı hâkim kılmak için ne gerekiyorsa yapacağız… Ya siz?..

Kapağımızda “Türkiye’nin Üniversite Manzarası”nı işledik. Kapak mevzumuzu “Hunharca Bağlamından Koparmak” başlıklı yazısında ele alan Ömer Emre Akcebe, “Dış politikada bunca iyi gelişme oluyor, biz de defalarca bunlara yer verdik, memnuniyetle karşılıyoruz; fakat içeriye dönüldüğünde bırakın bir arpa boyu yol gitmeyi, bir de geri doğru gidişi gördükçe, iç ve dış arasındaki bu tenakuza bakarak gerçekten de şaşırıyoruz.” diyor.

Kapak mevzumuz ile alâkalı Eğitimci-Yazar Şaban Karaköse ile bir röportaj yaptık. Karaköse, sadece üniversitelerde değil genel mânâda toplumda yozlaşmanın olduğunu söylerken devlet idaresinin acilen bir karar verip düzenleyici adımlar atması gerektiğini söylüyor.

Üniversitelerin merkezde olduğu tartışma hakkındaki görüşlerini halka da sorduk. Cemiyetin bu hususta ne düşündüğünü anlamak açısından dikkatle okunması gerektiğini düşünüyoruz.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), bu haftaki yazısında cezaevinde kendisini ziyaret eden Fransız “Piskopos Gaillot’nun Ziyareti”nden ve Gaillot’un Filistin mücadelesine verdiği destekten bahsediyor.

Bahattin Yeşiloğlu, “Tedbir ve Dua İçre Olalım” başlıklı yazısında Lütfü Şahsuvaroğlu’nun Karar Gazetesi’nde yazdığı "Yağmur duasına çıkarken su bizi bekliyor" başlıklı yazısını tenkid ediyor.

Kâzım Albay, “İslâm’ı Anlamada Usûl” başlıklı yazısının I. bölümünde usûl ile ilgili bazı kavramları izah ettikten sonra, fıkhın mânâsının ilk asırlarda geniş olduğundan, daha sonra daralmaya uğradığından ve İslâm’ı anlamada üç yöntemden bahsediyor.

Osman Temiz, “Akıncı Spor Anlayışı veya Ahlâkına Dâir” başlıklı yazısında “İslâma göre spor nasıl olmalı?” sualinin cevabına bir giriş yapıyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Allah’a emanet olun…