Selâm ile…

2020 senesi hadiselerin son derece süratle seyrettiği bir sene olarak hafızalara kazındı. Kime bu sene hakkındaki görüşlerini sorsak, yaşanan musibetlerden dem vurur, onları mevzubahis eder zannediyoruz. Nitekim sosyal medyada yahut sohbet ortamlarında sıkça konuşuldu bu vaziyet.

ABD’nin İran Devrim Muhafızları Kasım Süleymanî’yi öldürmesinden İsrail’e açıktan destek vererek hangi Müslümanın daha samimi olduğunu ortaya çıkarmasına, çekirge istilalarından kıta çapında yangınlarına, depremlerden çığ ve sel felaketlerine, sokak gösterilerinden çatışmalara kadar irili ufaklı birçok hadisenin yaşandığı, gündemin hep dolu dolu geçtiği bir seneydi 2020. Belki de hepsinden ehemmiyetlisi, bütün dünyaya yayılan salgın hastalığın, uçurumun kenarında son tekmenin vurulmasını bekleyen dünya düzenini aşağıya yuvarlaması oldu. Devletler sınırlarını kapattı, ticaret durma noktasına geldi, ekonomi ve sağlık sistemleri çöktü; orman kanunlarının yürürlükte olduğunu gösterir biçimde “medenî” Batılı devletler birbirlerinin tıbbî malzemelerine el koydu. Batı medeniyetinin “Tanrılaştırdığı” bilim, 125 nanometrelik bir virüs karşısında çaresiz kalırken Batı insanı da hastane köşelerinde ölümü bekler vaziyete geldi. Evlere kapatılan halklar gerildikçe gerildi, ki bu süreç hâlâ devam ediyor…

Memleketimize dönersek; “Hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır.” ölçüsü mucibince, felâketler ile geçen 2020 senesinde, salgın hastalıktan iktisadî ve siyasî hadiselere kadar birçok mesele Türkiye’nin işine yaradı, önünü açtı. Devletlerin iç meseleleriyle cebelleştiği bir süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslâm inkılâbının eşik taşı olan Ayasofya’yı açması Müslümanları motive edici bir unsur olarak ön plana çıktı. Ayasofya’nın bereketiyle doğalgaz ve altın keşifleri ardı ardına geldi. Doğu Akdeniz başta olmak üzere dış politikada da bu sürecin verimleri toplandı.

2021 senesi ise hadiselerin daha da süratlendiği, Batı’nın ve memleketimizdeki işbirlikçilerinin sona bir adım daha yaklaştığı bir sene olarak tarihe geçecek, beklenen İslâm inkılâbının şartları hazırlanmaya devam edecektir. Kapağımızda bu çerçevede “2020 Fragmandı!” manşetini atarak “Batı ve Batıcıların Sonunu Getirecek Film Daha Yeni Başlıyor” dedik.

Kapak mevzumuzu “İmansızlık ve Küfürden Başka Şer Yoktur” başlıklı yazısında işleyen Ömer Emre Akcebe, Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “1400 Gergini-Anadolu Ergini” ihtarı ile şehadetinden evvel bizlere müjdelediği 1440-1444 yılları arasındaki günleri idrak ettiğimizi hatırlatıyor.

Oğuz Can Şahin, “Unutulmayacak Bir Yıl” başlıklı yazısında 2020’nin hülasasını yapıyor.

Yine dergimizin orta sayfasında sizler için 2020 yılında yaşanan hadiselerin panoramasını hazırladık.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), başına gelen bazı şahsî hadiseler çerçevesinde, kendisini medeniyetin beşiği addeden Fransa’da mahkûmların vaziyetine temas ediyor.

Sinami Orhan, “Kader Bağları Koparılırken 2023 Kimin Hedefi?” başlıklı yazısında, siyaset çevrelerinin hizipleşmeler çerçevesinde millî menfaatleri nasıl heba ettiğinden bahsediyor.

Özgür-Eğitim-Sen Başkanı Abdülbaki Değer ile memleketin içtimaî ve siyasî manzarası üzerine bir röportaj yaptık. Değer’in “Minnettar Toplum Siyasete de Değer Kaybettirir!” dediği söyleşiyi alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

Bahattin Yeşiloğlu, “Hatıra Haznemden: Kara Salim” başlıklı yazısında, Anadolu’nun bir yerlerinden gelip siyaset ve devlet kademelerinde yükselen, yükseldikçe alçalan şahsiyetsizleri gördükçe hatırına gelen bir karakterden bahsediyor.

Geçtiğimiz hafta Zühal (Satürn) ile Müşteri’nin (Jüpiter) kavuşması yaşanmıştı. Bu çerçevede Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun Ölüm Odası B-Yedi eserinde Zühal ve Müşteri’ye dair bazı bahisleri sizler için derledik. Bu hafta Zuhal Yıldızı-Satürn Gezegeni ile alâkalı olanları sizlerle paylaşıyoruz. Gelecek hafta Müşteri-Jüpiter ile devam edeceğiz.

Kâzım Albay’ın İslâmî ilimlerle alâkadar olan herkesin mutlaka okuması gereken “İslâm’ı Anlamada Usûl” başlıklı çalışması ikinci bölümüyle devam ediyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Allah’a emanet olun.