Eski Başbakan ve Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Şişli’de tedavi gördüğü özel hastanede öldü. Yılmaz bir süredir kanser tedavisi altında bulunuyordu.

Mesut Yılmaz Kimdir?

Türkiye'nin en karanlık dönemlerinde siyaset sahnesinde bulunan Mesut Yılmaz, Turgut Özal’a kazık atan isim olarak biliniyor. Menfaatperest karakteriyle öne çıkan Yılmaz, esasında ANAP’ın yetiştirmek istediği adam tipinin de hazır bir şekilde partiye gelmiş haliydi. Türkiye’nin en kötü dönemlerinden birinde, akıllı hiç kimsenin başbakan olmak istemeyeceği bir zamanda başbakan yapılan Yılmaz'ın memlekete attığı kazıkların haddi hesabı yok. Yılmaz, doğalgazın henüz Türkiye'de yaygın bir şekilde kullanılmadığı dönemde dünyanın en pahalı gazını alan adamdı. Adı türlü yolsuzluklarla-usulsüzlüklerle anıldı.

Mesut Yılmaz başbakanken medya patronu Aydın Doğan'ın onu pijamalarla karşıladığı görüntüler hafızalarda yer etti.

Kumara olan düşkünlüğü ile tanınan Yılmaz, sık sık Kıbrıs ve Romanya'ya kumar oynamaya giderdi. Macaristan-Budapeşte'deki Hilton Otel’de kumar borcu sebebiyle yumruklanmış ve burnu kırılmıştı.

28 Şubat sürecinde Refahyol’un askeri ve siyasi baskıyla devrilmesinden sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den görevi alıp “Bu hükümet gitmezse darbe olacak.” mesajı veren ve 1991-1999 yılları arasında toplam yaklaşık 2 yıl boyunca 3 kez başbakanlık yapan Mesut Yılmaz, 28 Şubat’ın gönüllü uşağı olarak nitelendiriliyordu. Darbe mesajını “İktidar olmak için temiz siyasetten taviz vermeyiz. Aynı şekilde Cumhuriyet’in temel ilkelerine ters görüşlerle işbirliği yapmayız. Ama ülkeyi bunalımdan çıkarmak için getirilecek hükümet oluşumu formüllerini tartışmaya açığız.” sözleriyle veren Yılmaz, insanları tanklarla ve ordu ile korkutarak adeta ülkede kaos ortamını hazırlayan kişilerden olmuştu. Mesut Yılmaz imam hatipliler için “yarasa” benzetmesini yaptığı şu cümlelerle Müslümanlardan tepki toplamıştı:

“Gıdalarını cehaletten ve karanlıktan alan insanlar elbette aydınlıktan rahatsız olur. Onların yüzünde karanlığa alışan yarasaların güneşi gördüğünde duydukları huzursuzluğu görüyorum.”

“İslâm Düşmanı Bir Adamdı!”

Dönemin yakın şahitlerinden Baran Dergisi’nin Yayın Kurulu Üyesi Abdullah Kiracı Mesut Yılmaz’ın kim olduğunu Baran okurları için şu sözlerle anlattı:

“Mesut Yılmaz denilen adam Necmettin Karaduman vasıtasıyla Anavatan Partisi’ne getirilmiş, Turgut Özal’ın ‘Almak zorundaydım!’ dediği üç kişiden biri. Siyasete hiç girmemiş bir adam! Yâni bu adam, birtakım güçler tarafından, güvenilen bir adamdı. Muhtemelen masondu. Mesut Yılmaz 1991’de hiç gerek yokken kaybedeceğini bile bile seçime gitti! Seçimlere daha iki yıl vardı... Bu seçim neticesinde 1991’den 1995’e kadar SHP iktidara geldi ve Alevilerin adalet, emniyet ve sair yerlerde kadrolaşmanın yolu açıldı.

28 Şubat sürecinde de kendisinden beklenileni yerine getirdi; Müslümanlara vurulabilecek her türlü darbeyi vurdu. ANAP muhafazakâr kesimden gelme bir partiydi. 1993’teki bir röportajda şöyle söylemiştim: “Burada gözükenler bazen karşının içinde, orada gözükenler de bazen bizim yanımızda olabilir.” Mesut Yılmaz böyle bir adamdı. 1980’ler boyunca Müslümanların yanında gözüktü... Aslında gâvurlardan yana olan bir adamdı yani! Fena bir kumarbaz... Mafya ile içli-dışlı... Mafyadan korkardı da... Bu adam Müslümanları sevmeyen, İslâm’a düşman bir adamdı. Nevşehir’deki Hacı Bayram Veli etkinliklerine gidip Alevilere ‘Size bir müjdem var, imamhatiplerin ortaokullarını kapattık’ demişti. Burada hesap vermedi şimdi hesap vermeye gitti."

Baran Dergisi 721.Sayı