Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, güç sahibi bazı insanların medyayı da kullanarak Müslümanlara karşı önyargıyı artırdığını söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından "İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü" dolayısıyla düzenlenen üst düzey çevirim içi etkinlikte konuştu.

BM İnsan Hakları Konseyi raporunun, Müslümanlara karşı nefret ve ayrımcılığın salgın boyutunda arttığına dikkati çektiğini dile getiren Guterres, Müslüman kadınların cinsiyetleri, etnik kökenleri ve inançları nedeniyle 3 kat daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığını kaydetti.

"Medya, Müslümanlara Karşı Tektip Ön Yargıyı artırıyor"

Antonio Guterres, "Ne yazık ki, medya ve güce sahip bazı kimseler, Müslümanlara karşı tek tip ön yargıyı artırıyor." ifadesini kullandı.

Müslüman karşıtı bağnazlığın, küresel olarak artan etnik milliyetçilik ve neo-nazizim gibi diğer eğilimlerle aynı çizgide olduğunu vurgulayan Guterres, "Pek çok hoşgörüsüzlüğün resmî istatistiklerde görünmeyebileceğini hatırlayalım. Ancak bu eylemler, insanların onurunu ve ortak insanlığımızı zedeliyor." değerlendirmesinde bulundu.

İflâsın İlânı
Birleşmiş Milletler Teşkilâtının Genel Sekreteri çıkıyor ve “güç sahibi” bazı kimselerin medyayı da kullanarak Müslümanlara karşı ön yargıyı arttırmasından ve bunun neticelerinden şikâyet ediyor.

Dikkat ediyorsanız, bu açıklamada, bütün dünya çapında tesir meydana getirebilecek kadar güçlü kimseler var, bu kimselerin ellerindeki gücü hukuksuz bir şekilde kullanması var, bu kullanım şeklinin dünya kamu düzeni üzerinde meydana getirdiği adaletsizlik var, varlık sebebi bu adaleti tesis etmek olan milletlerarası teşkilâtın genel sekreterinin adaleti tesis edemediklerinin yâni varlık sebeblerini yerine getiremediklerinin itirafı var. Bu açıklamada olmayan şey ise, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin şikâyet ettiği soruna bir çözüm teklifi yok! Yâni, varlık sebebini ifâ edemeyen Birleşmiş Milletler Teşkilâtının misyonunu yerine getirebileceğine dair en ufak bir ışık da yok.

BM Genel Sekreteri, “müesses nizam insanlık onurunu koruyamıyor hatta bilâkis hedef alıyor, yaşanmaya değer bir hayat tesis etmek noktasında yetersiz kalıyor, ben de görevim dolayısıyla bu sorunların çözüm mercii olmam gerektiği yerde ancak sorunların şikâyetçisi olabiliyorum” diye, anlayan için son derece açık ve net bir şekilde müesses nizâmın çöktüğünü ve insanlık onurunu muhafaza etmek isteyenlerin, yaşanmaya değer hayatı tesis edebilmek için yeni bir dünya düzeni arayışına girmek zorunda olduklarını da ilân ediyor.