Baran Dergisi yazarı Çakal Carlos, Fransa’daki cezaevinde yaptığı konuşmada devrik Panama devlet başkanı Manuel Noriega’dan bahsetti. Geçtiğimiz günlerde ölen Manuel Noriega’dın saygı duyulacak işler yapmadığını ifade eden Carlos, “Bazı krizlerde adı geçmiş ve uyuşturucu ticareti, kara para aklama gibi davalardan yargılanmıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Nikaragua ve Küba’ya karşı yapmış olduğu işlerde roller almış, ABD’ye yardım etmiştir. ABD ile derin bağlantıları vardı. Daha sonra ABD ile araları açıldı. ABD’nin bir takım projelerini de sosyalist devletlerle paylaştı. Küba ile iyi ilişkiler kurdu. 1989’da Amerika, Panama Devlet Başkanı Noriega’yı devirmek için Panama Kanalı Bölgesi’ne bir operasyon düzenledi. Amerika ülkeyi işgal etti. Noriega ülkesindeki Vatikan Büyük Elçiliği’ne sığındı. O dönem Vatikan’ın lideri II. Jean Paul’dü. ABD, Vatikan ile bozuşmak istemediğinden müdahale etmedi; fakat elçiliği kuşatarak onun belli bir süre sonra teslim olmasını sağladı” dedi.

Carlos şöyle devam etti:
“ABD, Noriega’yı Amerika’ya götürerek özel bir hapishanede 1990 senesinden itibaren 17 yıl boyunca tuttu. Daha sonra ise Fransa’ya iade etti; iade etti diyorum çünkü Noriega uyuşturucu ticaretini ve kara para aklama operasyonlarını Fransız bankaları üzerinden yapmıştı. Fransız mahkemeleri yargılanmak üzere Noriega’nın Fransa’ya verilmesini talep etmişti. Burada yedi yıllık bir cezaya çarptırıldı; fakat Panama’ya iadesi için yapılan çalışmalar neticesinde 2011’de ülkesine gönderildi. Karısı ve avukatları onu Fransa’dan kurtarabilmek için çok çalıştı ve başardı. Geçtiğimiz haftalarda ise öldü.”

“Onu Öldürebilirdim de”
“Bunları niçin mi anlatıyorum? Elbette Noriega’yı sevdiğimden ve kendisiyle aynı fikirleri paylaştığımdan değil. Onun Siyonistlerle yakın ilişkileri vardı, yapmış olduğu birçok şeyi tasvip etmem ve hatta belki onu öldürebilirdim de; fakat davalarımız arasında birçok benzerlikler var” diye konuştu.

Hilâfet Misyonu Türkiye’de
Türkiye’ye de değinen Carlos, “Türkiye’den bahsedecek olursak; bizim Müslümanlar olarak ve Türkiye’nin, Müslümanların en önemli devleti olarak bu hususta da büyük mesuliyetleri var. Türkiye’nin tarihinden gelen bir misyonu var. Hilâfet misyonu Türkiye’de. NATO’nun dışında, Müslümanları kucaklayıcı bir Türkiye olması gerekiyor. Parlamentonun çoğunluğunun da böyle düşündüğünü sanıyorum. Birçok meselede dünyanın geri kalanına örnek olabilmek gerekiyor; hatta Hıristiyanlara dahî…” açıklamalarında bulundu.