Çinli liderler, Hong Kong’daki seçim sisteminin kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesini onayladılar, doğrudan seçilen sandalye sayısını azalttılar ve şehrin milletvekillerinin çoğunluğunun güvenilir bir şekilde Pekin yanlısı bir komite tarafından seçilmesini sağladılar.

Hong Kong meclisini atlayan ve doğrudan Pekin tarafından empoze edilen yeni tedbirler, büyük protestoların ardından kentin demokrasi hareketini bastırmayı amaçlayan son hamle.

Ülke Seçime Gidecek

Hong Kong’un Temel Yasası’ndaki (1997’de Britanya’nın devir tesliminden sonra şehre özel özgürlükler veren tüzük) değişiklikleri, Ulusal Halk Kongresi’nin daimi komitesi olan Çin’in en üst düzey karar alma organı tarafından kabul edildi. Komite, değişikliklerin önünü açmak için

Hong Kong anayasasını değiştirdi. Hong Kong hükümeti şimdi seçim yasalarını revize etmek ve bir seçim yapmakla görevlendirildi.

‘İşlevsel Seçmenler’

Hong Kong’un Çin’in parlamentosundaki tek temsilcisi Tam Yiu-chung, AFP’ye, "Ulusal Güvenlik Komitesi ve Ulusal Güvenlik Polisi, yeterlilik inceleme komitesi tarafından yapılan incelemeye yardımcı olacak her aday hakkında raporlar sunacak" dedi.

Yeni yasaya göre, Hong Kong'un yasama organı 70 sandalyeden 90 sandalyeye çıkarılacak.

Şimdi bu sandalyelerin sadece 20'si doğrudan seçilecek. Çoğunluk olan 40 sandalye ise Pekin yanlısı bir komite tarafından seçilecek. Kalan 30 kişi, aynı zamanda geçmişte Pekin'e sadık olan belirli endüstrileri ve özel çıkar gruplarını temsil eden organlar olan "işlevsel seçmenler" tarafından seçilecek.

Biden: Geniş Saldırının Parçası

Singapur Ulusal Üniversitesi'nden siyaset alanında doçent olan Chong Ja Ian, AFP'ye verdiği demeçte, hareketin "özgür, adil ve rekabetçi seçimler yapma ruhuna aykırı göründüğünü" söyledi.

Ian, “Kesinlikle, bir polis gücüne seçimlere kimin katılabileceğini denetleme yetkisi verilmesi, demokratik kabul edilen sistemlerde görülmez” diye ekledi.

Bir zamanlar özgür olan bir finans merkezi olan Hong Kong'daki baskı, küresel toplulukta bir ürperti yarattı.

ABD Başkanı Joe Biden, şehrin özgürlüklerinin korunmasını, Sincan bölgesindeki Uygur Türklerine yönelik muamele de dahil olmak üzere, Çin önderliğinde demokrasi ve haklara yönelik daha geniş bir saldırının parçası olarak görüyor.

Kaynak: Polemik Haber