Türkiye’de hükümeti indirdikleri takdirde her şeyin güllük gülistanlık olacağını, Batılı Batılı takılıp Batı’yla masaya oturacaklarını sanan CHP’nin köylü kurnazı genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de menfaatlerini korumak amacıyla gündeme gelen Libya tezkeresine hayır oyu kullanıp “Ne işimiz var Akdeniz’de?” derken, daha sonra çark edip “Türkiye orada neden yok?” çıkışında bulunmuştu. Kılıçdaroğlu bugün ise meseleye farklı bir boyut kazandırarak Doğu Akdeniz’deki doğalgazı Türkiye’ye kendisinin getireceği vaadinde bulundu. 
Uşak'ta “Kanaat Önderleri ve Muhtarlar Buluşması”nda konuşan Kılıçdaroğlu, “Doğu Akdeniz’de çıkan doğal gazı göreceksiniz Türkiye’ye getireceğim. O doğal gazın Türkiye'ye sağladığı avantaj nedir biliyor musunuz? Bunun projesini de önümüzdeki günlerde açıklayacağım.” dedi.
Her ne kadar iktidar medyası bu habere gülüp geçse de Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının tam da Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya ve Ürdün’ün video konferansla yapılan törende imzaladığı anlaşmayla, Doğu Akdeniz'den doğalgaz ihracatını teşvik etmek isteyen altı ülkenin oluşturduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun, resmi bir statü kazandığı güne denk gelmesi hiç de tesadüf olmadığını gösteriyor.
Batı’nın kuyrukçuluğunu yapan içerideki Batıcılar bölgenin kaynayan kazana döndüğü, tüm güçlerin pastadan pay almak için birbiriyle yarışa girdiği dönemde, iktidar ve iktidar yapıldıktan sonra masaya oturtulma vaadiyle içeride her türlü operasyon için kullanışlı aparat olmayı sürdürüyor.