2018 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nı bugün sabah saatlerinde yapıldı. Toplantı, TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in açılış konuşmalarıyla başladı. Bilecik, kalıcı başarıya ulaşmak için ekonominin akılcı politikalarla yönetilmesi gerektiğini söyledi. Emperyalist basının aktardığına göre, TÜSİAD Başkanı Bilecik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Ekonomi yönetiminin bıçak kemiğe dayanmadan önlem alması gerekir. Büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerekiyor.

Güven veren yeni bir ekonomi anlayışına ihtiyacımız var.

Sorunları zora girdikten sonra çözmeye çalışırsanız çok daha büyük sonuçlara katlanmak zorunda kalırsanız. Çatınızı güneşli havada tamir etmelisiniz. Dün MB tarafından atılan adım son iki haftadır yaşanan süreçte bir miktar rahatlık sağladı.

Bundan sonraki süreçte ekonomi yönetiminin ahenk içinde politika yapmasını bekliyoruz. Kalıcı başarıya ulaşmak için ekonominin akılcı politikalarla yönetilmesi gerekir.

Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok.

Yüksek büyüme ile ekonominin tekerleri hızlı dönüyor ama yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz. Şu anda yaşadığımız durum budur.

Hukuk devleti her şeyin üzerinde olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı bir entellektüel tartışma konusu değil, çağdaş bir devletin olmazsa olmazıdır.

Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır, hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz.

Bir an önce ekonomide duyulan güveni tesis etmeliyiz. Aksi taktirde ekonomimiz sert bir düzeltmeyle karşı karşıya kalacaktır.

Demokratik devletin temeli özgürlüktür. Demokrasi olmadan reform reform olmadan ilerleme olmaz. Demokratikleşmek için korkularımızı yenmemiz gerekir. Bizim gibi olmayandan bizim gibi düşünmeyenden korkmayı bırakmalıyız. İnsanlar geçmişe değil geleceğe bakarlar.

TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan'ın ise konuşmaları şu minvalde:

Türkiyenin gündeminde seçimler var. 2007’den bu yana ortalama 12 ayda 1 yapılan seçimlerden yorgun düştük.

Artık ekonomik ve siyasal açıdan istikrara ihtiyacımız var. Kafa kafaya verip tartışırsak aşamayacağımız sorun yok. Kutuplaşmanın olduğu toplumlarda devlet çok iyi çalışmalı. Devlet mekanizmasının işleyişi kişilerle tayin değildir. Türkiye bu seçimle beraber önemli bir yönetim sistemine geçecek. Bağımsız kurumlar güçlü olmalı ve ellerindeki yetkiyi etkili bir şekilde kullanmalılar.

İfade özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokratik standartlardan söz edilemez. Türkiye ceza evindeki akademisyenlerle medya alanında yapılan kısıtlamalarla anılan bir ülke olmamalıdır.

Bu açıklamalardan anlaşıldığına göre TÜSİAD, hükümete ve Anadolu insanına saldırmak üzere aç kurtlar misali beklediklerini ihtar ediyor. Düşenin dostu olmaz! Hükümet TÜSİAD'ı temizlemezse, onlar tersini yapacak...