Şubat ayında “İklim Felaketi Nasıl Önlenir’ adlı yeni kitabının tanıtımı sırasında konuşan Microsoft’un kurucusu kapitalist Bill Gates, ineklerin metan gazı salgıladığını söyleyerek metan gazının da küresel ısınmadaki payından dolayı gelişmiş ülkelerin hayvan yetiştiriciliğini bırakıp yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine ilk kez 2013 yılında Hollanda’da yapılan yapay et üretimine Türkiye dahil bir çok ülkede başlandı. Yapay et üretimini yaygınlaştırılarak ulaşıma kolay hale gelmesi amaçlanıyor. Bu uygulamadan maksatlarının da “küresel ısınmayı önlemek(!)” ve “hayvan katliamlarının önüne geçmek(!)” olduğu söyleniyor. Kulağa ilk başta ne kadar masum bir istek olarak geliyor değil mi? Tabii kurbanı bir katliam olarak niteler ve ineklerin tamamını yok etmeden ineklerin metan gazı salgılamasının önüne nasıl geçilebileceğini izah edebilirsek. Yapay eti savunanların bu iki maksadının nasıl da çeliştiği görülüyor. Hayvanları düşündüklerini iddia edip hayvanların bir kısmının kurbanda kesilmesine karşı çıkanlar ineklerin tümünün yok edilmesi gerektiğini ima eden Bill Gates’in yapay et teşvikini hunharca savunması ne kadar trajikomik bir olay. Burada maksadın hayvanları düşünmek olmadığı görülüyor peki maksat ne? Maksatları şu ayeti kerimede açık bir şekilde görülüyor;  "Şeytan şöyle vaad etti: "(...) insanlara emredeceğim de yarattığın her şeyi değiştirecekler." (Nisa Suresi, 119.) İhyada Hz. Ali Efendimizden nakledilen “Kırk gün et yemeyenin ahlakı ve çehresi bozulur(…)” sözü de bu şeytanlaşmış insanların niyetini açıklar mahiyette. Allah’ın yarattığı her şeyi ifsad ile memur şeytan ve uşakları fıtratı bozmak adına insan cinsiyetinden ete kadar her şeye el atmış durumda...


İfsadın Türkiye Ayağı
Türkiye’de yapay et projesinin ön ayağı Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can Akçalı ve ekibi. Laboratuvar ortamında et üretimine devlet izni ile başlayan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can Akçalı ve ekibinin 2025 yılında yapay eti Türkiye piyasasına sürmesi öngörülüyor. “İnsan Hakları Eylem Planını” açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hayvanlara Yönelik Mevzuat” hususunda dikkat çeken açıklamalarda bulunması da tedirgin eden başka bir gelişme. Çevreyi ve doğayı koruma gerekliliklerinin başında da hayvanların geldiğine dikkat çeken Erdoğan, "Tabiatı ve çevreyi beraber paylaştığımız hayvanları 'mal' olarak değil 'can' olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz." ifadelerini kullandı bu ifadeleri son hadiseler ile birlikte incelersek durumun ne kadar vahim bir noktaya geldiği görülür. Bu açıklamaların yapay et hususundaki son gelişmelerden bağımsız olduğunu düşünmek isterdik; fakat Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece’nin açıklamaları bize bunun aksini söylüyor.
Ayşin Işıkgece yaptığı bir açıklamada karbon salınımı nedeniyle büyükbaş yerine koyun üretimine geçileceğini ifade etti. Bu ifadelerden de anlayacağımız üzere Türkiye’de büyükbaş hayvancılıktan başlayarak insanlar yapay ete mahkum edilecek. Yoksa bunun neticesi de tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi iş işten geçtikten sonra “yanlış yapmışız” diyerek işten sıyrılmaya mı gelecek?