Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’u artık yanlış buluyorum, kaldırılması lazım” şeklindeki çıkışının ardından, liselere geçiş sisteminde 15 senenin içinde 6. kez değişikliğe hazırlanılıyor. Erdoğan’ın sözlerinin ardından Milli eğitim Bakanlığı’nda (MEB) hummalı bir çalışma başlatıldı. Aslında geçen yıldan itibaren TEOG’da yapılması planlanan değişiklikler bulunuyordu ancak “sınavsız” bir geçiş için henüz erken olduğu düşünülüyordu. Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre Erdoğan’ın açıklaması ile çalışmalar bu yönde sürdürülecek. TEOG’un önceden beri sınavsız geçişin bir başlangıcı olarak planlandığını söyleyen yetkililerden alınan bilgiye göre, TEOG yerine planlanan liselere geçiş sistemi şöyle olacak:

Artık merkezi sınav olmayacak. Öğrencinin ilköğretimde geçirdiği 8 yılın başarı ortalaması ile bir performans notu elde edilecek. Yani öğrencinin başarısında okulda kendi öğretmenlerinin yaptığı sınavlar esas olarak değerlendirilecek. Öğrencilerin performans notlarına katıldıkları sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler de etki edecek. İzledikleri tiyatro oyunları, opera, bale gibi aktiviteler, çaldıkları enstrumanlar, katıldıkları spor aktiviteleri, devam ettikleri sanat ve spor kursları da belli bir katsayı hesabına göre öğrencilere ek puan getirecek. 8 yıllık eğitimin sonunda ortaya çıkan puanlarla öğrenci, gitmek istediği liseye göre tercih yapacak. Liseler ise kendi puanlarını kendileri belirleyip ilan edecek.

Bakanlık yetkilileri insanların kafasındaki “bütün okullarda aynı notlandırmanın yapılmayacağına yönelik inancın” ise doğru olmadığını, bu tip bir problemin istisna olabileceğini kaydediyor.

AL, LGS, OKS, SBS, TEOG

Türkiye’deki liselere geçiş sistemi son 15 senede sürekli değişikliklere uğradı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısımları kapatıldı, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı. Yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8’inci sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı. Sınavın adı liselere geçiş sınavı (LGS) olarak değiştirildi. 2004 yılına kadar devam eden sistem, bu tarihten itibaren Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) olarak isimlendirildi. OKS ise 2008’de kaldırıldı. OKS yerine 6 ve 7. sınıflarda yılsonunda merkezi olarak yapılan Seviye Belirleme Sınavları (SBS) sistemi getirildi. 2009’da ise SBS sadece 8. sınıf öğrencilerine yönelik yapılmaya başlandı. 2012’de SBS aşamalı olarak kaldırıldı; 2013’te SBS son kez yapıldı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren ise TEOG sistemi getirildi.

Yeni Müfredat Hiçbir Anlam İfade Etmiyor

Geçtiğimiz aylarda, eğitim sistemimizde bir takım tartışmalara sebep olan müfredat değişikliği yapıldı ve bu değişiklik eğitim sisteminde yapılan bir ihtilâlmiş gibi topluma sunuldu. Oysaki Millî Eğitim Temel Kanunu’ndan, Türkiye’de eğitim sisteminin neye hizmet ettiğini belirleyen anlayışa kadar her şey yerli yerinde durmaya devam etmektedir. Dolayısıyla bu değişiklik bu sene mezun olacak öğrencilerin, geçen sene mezun olanlardan farklı birkaç bilgiye sahip olması dışında hiçbir anlam ifade etmiyor.

Yepyeni Bir Anlayışa İhtiyaç Var

Bir takım reformlarla arazların giderilebilmesi için, işleyen bir sistemin mevcudiyeti zarurîdir. Hâlbuki bugün her yanı arazlarla dolu olan topyekûn bir sistem mevcut. Fikir, kültür, edebiyat, sanat, hukuk, eğitim, siyaset, ekonomi ve akla gelebilecek nev’i saha ve alt sistem, bu sistemin merkeze aldığı “tanrı insan” modeline ve bu modelin hizmet ettiği zümrelerin menfaatlerine nisbetle inşa edilmiştir. O yüzden, bugün elimizi reform yapmak için nereye atsak elimizde kalır. Çünkü artık idrak edilmelidir ki; kurtuluşumuz reformlarla değil, evvela zihinlerde başlaması gereken topyekûn bir ihtilâl-inkılâb ile mümkündür. İhtiyacımız olan yepyeni bir anlayıştır.