Sokağa çıkan Kübalılar, ekonominin çöküşü, gıda ve ilaç sıkıntıları, fiyat artışları ve hükümetin Kovid-19 salgınına karşı izlediği politikaları protesto etti.

Cumhurbaşkanı Miguel Diaz-Canel televizyonda yayımlanan konuşmasında, yaşananlardan ABD'yi sorumlu tuttu. Diaz-Canel 1962'den bu yana çeşitli şekillerde yürürlükte olan Amerikan ambargolarını "ekonomik boğma politikası" diye tanımladı.

Diaz-Canel eylemcilerin ABD tarafından ülkeyi istikrarsızlaştırmak için kiralanan paralı askerler olduğunu söyledi ve destekçilerinden, sokağa çıkıp, devrimi savunmalarını istedi.

ABD ise Kübalıların yanında olduklarını söyledi ve Küba yönetimine şiddetten kaçınması ve halkını dinlemesi çağrısında bulundu.

Maduro'dan Küba yönetimine destek

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro protestolar karşısında Küba yönetimine "tam destek" verdiğini açıkladı.

Televizyondan yayınlanan açıklamasına Maduro "Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'e, Küba halkına ve Küba'nın devrimci hükümetine desteğim tam. İyi günde kötü günde biz kardeşiz ve Küba ilerleyişine devam edecek" ifadelerini kullandı.

Meksika ve Rusya'da hiçbir ülkenin Küba'nın içişlerine karışmaması gerektiğini vurguladı.

Yağmalanan dükkanlar

Hükümet karşıtı eylemler, başkent Havana'nın güneybatısındaki San Antonio de los Banos kentinde başlayıp, kısa sürede ülke geneline yayıldı.

Sosyal medyada, polis araçlarını deviren eylemciler ve döviz üzerinden satış yapan devlete ait dükkanların yağmalandığı görüldü.