Donald Trump'ın başkanlığı döneminde, bir taraftan ambargo diğer yandan muhalif görünümlü işbirlikçi Guaido ile beraber Venezuela'da iktidara el koymaya çalışan Amerika muvaffak olamamış, o zamandan beri Venezuela'nın seçilmiş başkanı Nicolas Maduro'yu tanımama kararı almış ve ilişkilerini Juan Guaido üzerinden yürütmeye başlamıştı. 

Bu çerçevede başta ABD, Latin Amerika ve Avrupa ülkelerinde olmak üzere Venezuela’nın yurtdışı varlıkları donduruldu ve bu fonların serbest bırakılmasının izni gibi konularda muhatap olarak Juan Guaido alınıyor.

Sözkonusu ülkeler bu yaptırımların gerekçesi olarak Venezuela’da işlenen insan hakları ihlallerini gösterselerde işin aslının Maduro'yu devirmek için Venezuela'yı yokluğa mahkûm etmek olduğu muhakkaktır. 

Hükümet yetkilileri Venezuela’nın yurtdışında dondurulmuş 7 milyar dolarlık varlığı bulunmasına rağmen hükümetin bu kaynaklara erişemediğini ve bu durumun başta aşı tedariği ve pandeminin yarattığı zorluklarla mücadele olmak üzere Venezuelalılar'ı olumsuz etkilediğini defalarca kez açıklamıştır. 

Tüm bu sebeblerden dolayı hazırlanan iddianamede Juan Guaido ve ona yardım eden kişiler hakkında vatan hainliği, görevi kötüye kullanma, kara para aklama, yolsuzluk, halkı galeyana getirme, terörizm, yasadışı silah kaçakçılığı gibi farklı suçlamalar yer alıyor.

Juan Guaido ve ekibi henüz konuyla ilgili resmi açıklama yapmadı.