Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken Ukrayna’nın yanında olmak adına Batıyı destekleyici bir takım eylem ve söylemler dikkat çekmeye başladı. Bilhassa memleketimizdeki Batıcıların, “Batıya en iyi uşaklığı ben yaparım” diye tutuşanların, Rusya’yı kötülerken Batıyı yücelttikleri, “Batı demokrasisi” güzellemeleri yaptıkları göze çarpıyor. Sanki Rusya kötü de Batı iyiymişçesine yapılan bu propaganda tuzağına Müslümanlar da düşüyor.

Oysa, başta Müslümanlar olmak üzere dünyadaki tüm mazlum halkların içine düştükleri vahim vaziyetler Batı merkezli dünya düzeninin ürünüdür. Afganistan’da kadın çocuk demeden insanların üzerine bombalar yağdıran, Irak’ta “demokrasi” getirmek bahanesiyle ülkeyi etkisi yıllardır süregelen bir kaosun içine atan, Suriye’de türlü kışkırtma ve müdahalelerle Müslüman kanının akmasına sebep olan başını ABD’nin çektiği Batı’nın ve onun düzeninin tâ kendisidir.

Aynı şekilde, geçmişte imparatorluklar kuran ve dünyaya nizam veren milletimizin 100 yıldır eziyet çekmesinin ve bir türlü belini doğrultamamasının da müsebbibi Batı ve onların yerli işbirlikçilerinden başkası değildir. Nitekim biraz hareket etmeye kalkınca etrafımızı askerî olarak kuşatan siyasî, iktisadî ve diğer tüm araçları kullanarak zapturapt altına almaya kalkan da yerleşik düzenin unsurlarıdır. Elbette Rusya’nın Halep’i ne hâle soktuğunu, Suriye’de Müslümanları katlettiğini biliyoruz; fakat unutulmamalı ki Rusya’nın yaptıklarının misliyle fazlasını ABD ve yancıları yaklaşık yüzyıldır müteaddit kere yaptı.

İşte bu bakımdan baş düşman Batı’nın ve onun düzeninin kökten çatırdamasına sebep olan her hadiseyi destekliyorum; ki aklı başında olan, kendisini manipülasyon sanatçılarının rüzgârına kaptırmayan, bugüne kadar imza attıkları zulümleri bir çırpıda unutturmak konusunda maharetli olanların tuzağına düşmeyen herkesin benimle aynı noktada durması gerektiği kanaatindeyim.

Her ne kadar aramızda tarihî bir husumet olsa da, Suriye’de yaptığı gibi bugün de Ukrayna’da hiçbir kabahati olmayan insanlara silah doğrulsa da, Rusya’nın siyaseti üzüntüden uzak hadiseler olarak karşılanmalı ve desteklenmelidir. Aynı şekilde yarın Çin’in Tayvan’a yönelik gerçekleştirmesi muhtemel bir operasyon da sisteme tehdit oluşturması bakımından desteklenir. Tıpkı Batı düzenine karşı verdiği mücadelede Venezüella’nın yanında durulması gibi… Aslolan Batı düzeninin zarar görmesidir.

Sözün özü; Batı merkezli dünya düzenini kökten çatırdatacak, onun kanlı ellerini Müslümanların üzerinden çekmesine ve yıkılmasına yol açacak her hadise Müslümanların işine gelir.