Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından düzenlenen "Küresel Yolsuzluk Barometresi"nin anketine katılan 40 bin AB vatandaşının yüzde 62'si, hükümet yolsuzluğunun ülkelerinde büyük bir sorun olduğuna inanıyor.

27 ülkeden oluşan bloğun yaklaşık üçte biri de, söz konusu yolsuzluğun son 12 ayda daha da kötüleştiğini ifade etti.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Covid-19 salgını ile küresel sağlık krizinin yaşandığı bu dönemde sağlık alanındaki yolsuzlukların endişe verici olduğunu ifade etti.

STK, AB genelinde halkın yüzde 6'sının sağlık hizmetleri için maddi bedel ödediğini ve yüzde 29'unun tıbbi yardım almak için kişisel bağlantılarını kullandığını tespit etti. Çoğu insan, hükümetlerinin salgını şeffaf bir şekilde yönetmediğini düşünüyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Delia Ferreira Rubio konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "AB aslında genellikle kurumsal dürüstlüğün bir kalesi olarak görülüyor, ancak bu bulgular AB ülkelerinin yolsuzluğun sinsi etkilerine karşı savunmasız kalmaya devam ettiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Rapor ayrıca, AB'nın pandeminin etkileriyle mücadele için oluşturduğu "kurtarma fonu" ile bağlantılı yolsuzluk girişimlerine karşı daha fazla önlem alması gerektiğini vurguluyor.

Brüksel, AB fonunun kötüye kullanımını engellemek için yeni bir savcı görevlendirdi.

Yolsuzlukla mücadelenin önemine vurgu yapan Delia Ferreira Rubio ,"Bir sağlık krizi sırasında, kamu hizmetlerine erişmek için kişisel bağlantıları kullanmak, rüşvet vermek kadar zarar verici olabilir. Bağlantılı kişilerin, daha acil ihtiyacı olanlardan önce aşı olmaları veya tıbbi tedavi görmeleri hayatlara mal olabilir. AB, devam eden pandemide adil ve eşitlikçi bir iyileşme sağlamak için çabalarını iki katına çıkardı" dedi.

Ankete, iş dünyası ve siyasiler arasındaki çıkar ilişkileri gibi diğer yolsuzluk alanlarına da değinildi. AB genelinde insanların ortalama yüzde 53'ü hükümetlerinin özel çıkarlarını gözetenler tarafından kontrol edildiğini düşünüyor.

Bu görüş Slovenya'da yüzde 70, Bulgaristan ve Kıbrıs'ta yüzde 68 seviyesinde güçlü bir şekilde benimsendi, ancak İskandinav ülkelerinde bu görüşün daha az olduğu gözlemlendi.

Ankete göre, "yolsuzluğa en çok karışmış" olarak değerlendirilenlerin başında milletvekilleri geliyor. Onları şirket yöneticileri, bankacılar ve cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık dahil ulusal hükümet yetkilileri takip ediyor.

Genel olarak, ankete katılanların yarısından fazlası, büyük şirketlerin genellikle vergi ödemekten kaçındığını, rüşvet ve bağlantıları sayesinde yeni kontratlar imzaladığını düşünüyor. Avrupalıların sadece yüzde 21'i yolsuzluğa karışmış kişilerin yargı önünde hesap verdiğini düşünüyor.

Avrupa'nın Uluslararası Şeffaflık Örgütü direktörü Michiel van Hulten, "Bu sonuçlar hem ulusal hükümetler hem de AB kurumları için bir uyanma çağrısı olmalıdır. Yolsuzluk kamu güvenini sarsıyor ve siyasetçilerin halkın endişelerini dinlemesi gerekiyor" dedi.

Euronews