Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, meclis komisyonuna yalan ifade vermekle suçlanıyor.

Kabine toplantısı öncesi gazetecilere açıklamada bulunan Kurz, "Savcıların benim hakkımda soruşturma başlattığını sizlere bildirmek isterim" dedi.

Yalan ifade suçlamalarını reddeden Kurz, "(Komisyonun) sorularını her zaman doğru şekilde cevapladım" diye ekledi.

Avusturya kanunlarına göre, yemin altında yalan söyleme suçu, üç yıla kadar hapis cezasını öngörüyor.

Muhalefet partileri, soruşturma haberleri üzerine 34 yaşındaki Başbakan'ın görevinden ayrılması için çağrıda bulundu ancak Kurz söz konusu hukuki sürecin işini etkilemeyeceğini ve istifa etmeyeceğini söyledi.

İbizagate'in artçıları

Kurz başbakanlığındaki bir önceki hükümet, "İbizagate" adı verilen bir skandal nedeniyle düşmüştü. Muhalefet Kurz'u, bu skandal sonrası incelemelerini genişleten meclis komisyonuna yalan söylemekle suçluyordu.

Hükümetin düşmesine neden olan skandalda, İbiza'daki lüks bir villada 2017'de çekilen bir videoda, dönemin Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache, bir Rus oligarkın yeğeni olduğunu sandığı bir kadına, seçim kampanyası desteği karşılığında iltimas vaadinde bulunurken görülüyordu.

Skandalı araştıran komisyon daha sonra aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) lideri Strache'nin dışındaki siyasetçileri ve Kurz'un genel başkanı olduğu Avusturya Halk Partisi'nden (ÖVP) isimleri de incelemeye aldı.

Kurz hakkındaki soruşturma da Avusturya Başbakanı'nın bu doğrultuda geçen yıl meclis komisyonuna verdiği ifadeye dayanıyor. Kurz, ulusal varlık fonu konumundaki ÖBAG şirketinin başına Thomas Schmid'in atanması konusunda hiçbir etkisi olmadığını söylemişti.

Ancak son aylarda ortaya çıkan mesaj yazışmaları, Kurz ve Schmid'in bu atamayla ilgili konuştuklarını ortaya koydu. Söz konusu mesajlaşmalarda, Kurz'un Scmid'e "İstediğin her şeyi alıyorsun" yazdıktan sonra öpücük emojileri koyduğu, Schmid'inse "Çok mutluyum :-))) Başbakanımı seviyorum" yanıtını verdiği görülüyordu.

DW