Golovçenko, gazetecilere yaptığı açıklamada, Batı'nın Belarus'a yönelik yaptırım kararlarına tepki gösterdi.

Belarus vatandaşları ve işletmelerine karşı alınan yaptırım kararlarını incelediklerini söyleyen Golovçenko, üzerinde çalıştıkları en uygun cevabı vereceklerini bildirdi.

Golovçenko, "Yaptırımların cevapsız kalmayacağı konusunda uyarı yapmıştık." ifadesini kullandı.

Belarus'a yönelik yaptırımların Avrupa Birliği'nin (AB) politikalarını itibarsızlaştırdığını belirten Golovçenko, şöyle konuştu:

"Aynı zamanda Belarus halkı adına misyon ilan etmek alay ve ilkesizliktir. Sadece işletmelerimize karşı getirilen yaptırımların nedenlerine bakın. Mesela, Minsk Otomobil Fabrikasına (MAZ) karşı getirilen yaptırımın nedeni, Cumhurbaşkanı Lukaşenko'nun bu firmayı 'ülkenin önde gelen firmalarından biri' olarak adlandırması. Belarus Otomobil Fabrikasına (BELAZ) karşı yaptırımın nedeni ise Cumhurbaşkanının bu işletmeyi 'Belarus'un markası ve ulusal değeri' olarak adlandırması. Neden bu işletmeler bu cezayı hak ediyor?"

Golovçenko, bütün bu zorluklara karşın yaşamaya ve çalışmaya devam edeceklerini anlatarak, "Yeterli kaynaklarımız ve rezervlerimiz var. Bu koşullara uzun süredir hazırız." ifadelerini kullandı.

Batı'nın Belarus'a yönelik yaptırım kararları

AB dün "ciddi insan hakları ihlalleri" gerekçesiyle Belarus'ta 78 kişi ve 8 kuruluşa, buna ek olarak 23 Mayıs'ta Atina-Vilnius seferini yapan Ryanair yolcu uçağının bomba ihbarı üzerine Belarus'un başkenti Minsk'e indirilmesi ve uçaktaki Belarus vatandaşı muhalif Roman Protaseviç'in gözaltına alınması nedeniyle 7 kişi ve 1 kuruluşa yaptırım kararı almıştı.

Listeye alınan kuruluşlar arasında, dünyanın en büyük kamyon üreticilerinden, devlete ait BELAZ, otomobil üreticisi MAZ ile Belarus'tan petrol ürünleri ihraç yetkisine sahip tek özel şirket NNK bulunuyor.

Ayrıca dördüncü bir yaptırım paketi olarak, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'ya yakın olduğu bilinen bazı iş insanları ve üst düzey bürokratlar da listeye alınmıştı.

Yeni yaptırımlarla AB'nin Belarus’ta kısıtlayıcı tedbir uyguladığı kişi sayısı 166'ya, kuruluş sayısı da 15'e çıkmıştı.

ABD, Kanada ve İngiltere de AB'ninkine benzer gerekçelerle Belaruslu yöneticilere ve kuruluşlara yönelik ortak yaptırım kararı almıştı.