ABD’de 2020’de başlayan ve Avrupa’ya sıçrayan ırkçılık karşıtı gösteriler, ülkelerin kölelik ve sömürge geçmişleri için özür dilemeleri konusunda adım atmalarını sağladı.

AA’nın haberine göre idari başkent Lahey’deki Hollanda Milli Arşivleri’ndeki törende konuşan Rutte, ülkesinin kölelik tarihi ve köle ticaretindeki rolünden ötürü hükümeti adına özür diledi: “Yüzyıllar boyunca Hollanda devleti adına birçok kişi metalaştırıldı, sömürüldü ve kötü muamele gördü. Yüzyıllar boyunca Hollanda devleti tarafından insan onuru ayaklar altına alındı.”

Köleliğin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini kaydeden Rutte, “Milyonlarca insan bu suçun acısını çekti ve çekiyor. Hollanda kendi payına düşeni kabullenmeli” şeklinde konuştu.

Rutte, önceki hükümetlerin ülkenin kölelik tarihini kabullenmede eksik kaldığını söyleyerek “Hollanda hükümeti adına özür diliyorum” dedi. Başbakan Rutte, kölelik tarihine yönelik farkındalığı arttırmak için hükümetin 200 milyon avroluk fon sağlayacağını vurguladı.

Bu arada 2023’ün, köleliğin kaldırılışının 150’nci yılı olması sebebiyle ‘kölelik anma yılı’ ilan edilmesi düşünülüyor.

Belçika özür dileyemedi

Belçika’da da ırkçılık karşıtı gösterilerden sonra kurulan parlamento komisyonu, ırkçılıkla mücadele ve ülkenin sömürge geçmişiyle ilgili iki yılda 300’den fazla toplantı düzenledi, iki uzman raporu hazırlattı ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ruanda ve Burundi gibi ülkelere misyonlar gönderdi.

Ancak bu çalışmalar sonunda hazırlanan teklifler bugünkü meclis komisyonu toplantısında kabul görmedi.

Ülkenin siyasi partilerinden Liberaller ve Hristiyan Demokratlar, teklifin özellikle özür içeren kısmına karşı çıkarak komisyon oturumunu terk etti. Bu iki partinin milletvekilleri oturumu terk edince oylama için gerekli çoğunluk sağlanamadı.

Belçika’nın sömürge geçmişiyle yüzleşmesi için hazırlanan 128 maddelik teklif, bir anma günü ve sömürge geçmişi yılı ilan edilmesi, özellikle ‘hayvanat bahçesinde sergilenir gibi halka sergilenen siyahlar’ gibi sömürge geçmişi mağdurları için anıt dikilmesi, arşivlerin taranması ve sınıflandırılması, bu konuda çalışmalara burs sağlanması, ırkçılık karşıtı ulusal eylem planı oluşturulması gibi başlıkları içeriyordu.