Fransa'da 2022 yılı Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylar netleşirken, aşırı sağdan gelen, "göçmen ve İslam karşıtı" yazar ve polemist Eric Zemmour'un aday olmak için imza toplamaya başlaması ülkede siyaset gündemini sarstı.

Zemmour'un "Cumhurbaşkanı olunca Muhammed gibi Müslüman ismi verilmesini yasaklayacağım" sözleri polemik yarattı.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı yarışı tüm hızıyla sürerken, uzun süredir aday olup olmayacağı tartışılan yazar Eric Zemmour'un, Anayasa gereği aday olabilmek için belediye başkanlarından destek imzası toplamaya başlaması, rakiplerinin seçim hesaplarını alt üst etti.

Fransız aşırı sağcı yazarın, yıllardır savunduğu aşırı sağ tezlerini içeren "Fransa son sözünü henüz söylemedi" adlı kitabı da daha çıktığı gün siyaset gündeminde sert etki yarattı. Zemmour'un Fransız bayrağı önünde seçim afişi havasındaki kitap kapağı, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın seçimlerde yayınlanan "Great Again" afişinden esinlenerek bastırıldığı ve Zemmour'un seçimlere hazır olduğu mesajı verdiği yorumlarına neden oldu. Zemmour ise "henüz imza toplama aşamasında olduğunu ve doğru zaman geldiğinde adaylığını resmen açıklayacağını" söyledi.

Kitabını anlatmak için konuk olduğu kamu televizyonu France 2'de ünlü gazeteciler Laurent Ruquier ve Lea Salame'nin sorularını yanıtlayan Zemmour'un Müslüman göçmenler hakkındaki sözleri programa damgasını vurdu. Gazeteci Lea Salame'nin "İslam'ın cumhuriyet ile uyuşmadığını savunuyorsunuz. Yarın iktidara gelirseniz ne yapacaksınız? Bütün Müslümanlar'ı kovacak mısınız?" sorusuna Zemmour, şu yanıtı verdi:

"Fransa; eşitlik, özgürlük, kardeşlik demek. İslam ise boyun eğme, eşitsizlik ve ümmet yani Müslümanlar arası kardeşlik demek. Ama elbette Müslümanlar'a saygılı olmalıyız. Sadece İslam ve İslamcılar değil, İslam ve Müslümanlar'ı da ayırıyorum. Tıpkı bir dönem totaliter bir ideoloji olan komünizmle mücadele ettik ama hiçbir komünist fikrinden dolayı baskı görmedi. İnanç, yasal ve politik kurallar ile ümmet ve Müslüman ulusunu birbirinden ayırmalıyız. Bunu yaptığımızda ilerleyebiliriz. Dinlerini inanç ve ibadet ile sınırlamak ve dini/politik kurallarını topluma uygulamalarını sınırlamak gerekir. Fransız Devrimi'nden sonra, Napolyon'un Yahudiler'le yaptığı gibi. Herkes birey olarak Yahudi ancak millet olarak değil. Napolyon onlara 'Paris'i Kudüs gibi düşünmelisiniz' dedi. Bugün bütün Müslümanlar'a ben de aynı şeyi söylüyorum."

"Ne yapacaksınız isim yasağı mı getireceksiniz?" sorusu üzerine Zemmour, "Evet. 1803 yasasını yeniden getireceğim" karşılığını verdi. Gazetecilerin, "Cumhurbaşkanı olursanız bir Fransız oğluna Muhammed adı veremeyecek mi?" diye ısrarla sorması üzerine Fransız yazar, "Hayır, Muhammed adını veremeyecek. İkinci isim olarak verebilir. Camilere gidebilecekler ama selefi camiler, şiddeti öven camilere göz açtırılmayacak. Mısır'da zaten yasaklandı, Müslüman Kardeşler, Selefi örgütler yasaklanacak. Tıpkı şimdiki hükümetin sağcı Generation İdentitaire adlı grubu yasakladığı gibi. Burada ilke asimilasyon olacak. Eğer hala 3. nesil çocuğuna Muhammed adını veriyorsa, bunu son derece üzücü buluyorum. Normal olarak bir önceki neslin zaten ismini değiştirmiş olması gerekiyordu" dedi.