Syriza üyesi ve Doğu Anglia Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Marina Prentoulis, "Syriza'nın zaferiyle Avrupa'da kemer sıkma politikalarının eleştirildiği çok sayıda görüş ortaya çıkacaktır" dedi.

Avrupa'nın güneyindeki ülkelerde kemer sıkma politikalarından etkilenen halkların tepkisi, radikal sol ittifak Syriza gibi partileri Yunanistan'da iktidara taşırken, benzer gelişmelerin son dönemde protestoların görüldüğü İspanya, İtalya gibi ülkelerde de yaşanabileceği tartışılıyor.

2008-2009 yıllarındaki Avro krizi sonrasında Avrupa'nın birçok ülkesinde uygulanan ekonomi politikaları, tepkilere neden oldu. Ekonomileri halen iyileşmeyen ve büyüyemeyen Avrupa'nın güneyindeki ülkelerde halk, Fransa ve Almanya gibi ülkeler tarafından empoze edildiğini düşündüğü kemer sıkma politikalarını protesto etti.

Syriza üyesi ve İngiltere'deki Doğu Anglia Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Marina Prentoulis, 2009 yılında desteği yüzde 4 civarında olan Syriza'nın ekonomik krizin ardından 2011 yılında yapılan protestolarda desteğini artırdığını ve geçen ay yapılan seçimde ise desteğin yüzde 36'ya ulaştığını anlattı.

"Syriza'nın başarısına bağlı"

Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de Avrupa'nın güneyinde kemer sıkma politikalarına direnç gösteren, bundan zarar görmüş kesimlerin siyasi partilere artan desteğine dikkati çekti. Ülgen, "Bu siyasi partilerin başarılı olup olmayacaklarının, siyaset sahnesinde kalıcı olup olmayacaklarının en önemli göstergesi, Syriza'nın başarısı ya da başarısızlığı olacak" dedi.

Ülgen, Syriza akıllı bir siyaset yürütürse, Yunan halkına verdiği sözlerin yanı sıra Avrupa Birliği'ndeki ortaklarıyla da akıllı müzakereler yürütebilirse başarılı olacağını ve Avrupa ülkeleri için kalıcı bir siyasi model oluşturabileceğini kaydetti. Bunun kolay olmadığını ifade eden Ülgen, "Syriza'nın Yunan halkına vermiş olduğu vaatlerle, uluslararası finansal sistem ve AB'ye yönelik yükümlülükleri arasında oldukça geniş bir uçurum var" dedi.

Yunanistan'ın Avro bölgesinde kalarak, AB'nin saygın bir üyesi olması gerektiğini savunan Syriza'nın söz verdiği politikaları uygulaması durumunda ise özellikle Avrupa'nın güneyinde ekonomik büyümesini sağlayamamış ülkelerde benzer siyasi partilerin kurulması veya güçlenmesi muhtemel görülüyor.