Balzac, 1829’da yazdığı Köylü İsyanı isimli romanı, 1843’teki yeni baskısından bir kez daha okudu ve “Gerçekten güzel bir şey yazmışım… Bundan on yıl önce ikinci baskısı için kitabı tashih etmiştim. Nihayet bütün eserimi okuyup hakkında hüküm vermek zevkine yeniden vardım. James Cooper, Walter Scott’un tesiri açıkça görülüyor; üstelik benim kitabımda bir tutku ile bir ruh var ki, bunlar ikisinde de yok. Bahsettiğim tutku çok üstün bir şey, kitabı âdeta taparcasına sevmenize sebep olanın ne olduğunu (kitabı çok seven bir kadına atıf yapıyor) şimdi anlıyorum. Memleketi ve savaşları öyle mükemmel bir şekilde tasvir etmişim ki, ben bile hayret ettim. Sözün kısası, kendimden memnunum!” dedi.

Köylü İsyanı nasıl yazıldı?

Balzac Köylü İsyanı’ndan memnundu memnun olmasına… Fransız romancı eserini yazarken, Hendi de Latouche ile çok yakındı. Genç Balzac’a hep Latouche yarenlik etti. Gerçi ilk romanı üzerinde çalışmalar yürüten Balzac’a köstek oldu. Latouche, geleceğin en büyük; şimdilerde çaylak olan arkadaşının eserini her tetkik ettiğinde daha çok yol katetmesi gerektiğini söylüyordu. Bu aslında kabul edilebilir bir eleştiriydi. Fakat edebiyat âleminde Balzac’ın arkasından atıp tutmalarını herkes biliyordu. Latouche, edebiyat âlemine atılmaya çalışan ateşli gencin hem menajeri, hem de kıskanç bir düşmanıydı.

Balzac, kızkardeşi Laure Balzac Surville’e bir mektup yazdı. Eserinin yazım aşamasında çektiği sancıları şu şekilde anlattı:

“Sevgili kardeşim…

Ben Honore, size hakkında malumat vermesi gereken bir delikanlı... Bir defacık olsun çılgınlar gibi eğlenmediği hâlde borç içinde yüzen sersemin biri; kafasını hangi işe vereceğini şaşırmış, halbuki o kadar az aklı var ki, kafasını duvara çarpsa hiçbir şey kaybetmez; bunun farkında bile değil. Şu anda çalışma odasında mahpustur; elinde kalem, didinip duruyor. Kesesini doldurup neşelenmesi için, hiç olmazsa yarım top kağıdın hakkından gelmesi, az buçuk okunabilir bir yazıyla doldurması lâzım…”

Les Chouans’ı bitirmeden önce Latouche’ye Aulnay’de bir müddet beraber istirahat etme teklifinde bulunan Balzac, şu sözlere muhatap oldu:

“Orman evinde öğle ve akşam yemeklerini kim tedarik edecek? Ev işlerini görmek için koskoca bir gün bile yetmez. Emin olun ikinci gün birbirimizin gözünü çıkarırız… Eğer baba ekmeğini yemek, aile evinin merdivenlerini çıkmak ağır geliyorsa, size ocak ayının birinci gününe kadar lokantasında benim gibi nam ve hesabıma yemek yedirecek, ayda yirmi frank kira ile de evinde küçük bir oda verecek namuslu bir lokantacı tavsiye edebilirim. Bundan başka ilk kitabınızın temize çekilmiş müsveddeleri için isteyeceğiniz asgari fiyatı da bildirirseniz hemen satın aldırırım. Belki çok ucuza gidecek, ama, parayı peşin alacaksınız. Nasıl razı mısınız?”

Bu sözler Balzac’ı çileden çıkarmaktan başka bir işe yaramadı. Balzac’a sadece yukarıdakileri işitse yine iyiydi. Latouche arkadaşlarına, Balzac’ın mankafalı bir olduğunu söylüyordu.

Köylü İsyanı’nın birçok edisyonu vardır. Kitabın bir başka ismi de: “Le Dernier Chouan ou la Bretagne en 1800” Bu isimdeki baskı ilk kez Urbain Canel’den çıktı. Şiir seven bir adam olan Urbain, Augustin Delongchamps isimli kitapçıyla güçlerini birleştirdi ve yayınevini kurdu. Moliere, La Fontaine, Pierre Corneille, Stendhal ve Balzac gibi isimlerin kitapları Urbain Canel yayınevi tarafından basıldı. 1834’te iflas ettiler. Latouche, Balzac’ın romanını bin franke alıp adından söz ettiğimiz Urbain Canel’e sattı.

Balzac, Latouche’tan para aldığında roman henüz bitmemişti. Balzac her tashih ettiğinde Latouche küplere bindi. Her tashih romanın yayıncıya teslim etme müddetini biraz daha aştı. Düzeltmeler karşısında usanan Latouche, “Provaların üstünde öyle tashihler, öyle çıkıntılar yapıyorsunuz ki, her defasında bizi zarara sokuyorsunuz. Zararları siz mi ödeyeceksiniz?” diye soruyordu.

Köylü İsyanı’nın mevzuu

İhtilalle iktidarı ele geçiren cumhuriyetçilere karşı kralcıların örgütlediği isyancılar, Fransa’da krallığı yeniden getirmek için ayaklanmıştır. Kralcılar, cumhuriyet askerleriyle savaş halindedir. Balzac, bu savaşı, iki azılı düşman arasında yaşanan dramatik bir aşk hikayesiyle mezcetmiştir.

1829’un martında yayınlanan Le Dernier Chouan ou la Bretagne en 1800 dört cilt hâlinde çıktı. Kaç sayfadır bilinmez. Türkçeye tercüme edilenler 300 sayfa civarında.

Köylü İsyanı’yla beraber Balzac’ın ruhunda yepyeni bir şahsiyet belirdi genç adam ilk romanını verdi. Peki Balzac, eşsiz bir lütfa sahip olduğunun, 100’den fazla eser verebileceğinin farkında mıydı?

-Çünkü hiç kimse sizi benden daha çok sevemez küçükhanım.

-Ya, gördün mü? Beni sevdiğini söylüyordu, oysa en ufak bir zorluğa dayanamadı.

-Savaşta öyle sahneler olur ki, tehlikeye sürülmüş dört kişi, yere serilmiş binlerce ölüden daha fazla dehşet uyandırır. Asker yüzlerinin öyle çok, öyle kaçıcı ifadeleri olur ki, onları tasvir edenler askerlerin hatıralarına başvurmak mecburiyetini duyar; çünkü teferruat yönünden pek zengin olan bu iç fırtınaları tam tasvir edebilmek için sonsuz tafsilat gerektirir.

-Çok rica ederim, bu küçük salon düşünceleriyle, bu yatak odası aralığı sözleriyle beni aldatmaktan vazgeçin... Bir sabah vaktinin anısıyla bütün bir ömre egemen olacak kadar güçlü ani sevgilere inanan aptallardan mı sandınız beni?

-İnsan toplumda aşağı katmanlara indikçe oralarda her türlü gösterişten yoksun pek cömert ve yüce duygularla daha çok karşılaşıyor.

-Aşk ya hiçbir şeyi bağışlamaz ya da her şeyi bağışlar.

-Ama karşılıksız hiçbir şey olmaz, almadan vermek Tanrı’ya özgüdür.

-Sevmemiş, sevmeyen belki de hiç sevmeyecek olan bir genç kızda her zaman şeytansı ve meleksi bir şey yok mudur?

Aylık Baran 5. Sayı

Temmuz 2022