Son bir haftadır, Filistin’den her gün şehid haberleri alıyoruz. Orada artan bir gerilim var. Filistin’de neler oluyor? 

İşgâl altındaki Filistin’de neredeyse her gün bir şehid var. Direniş devam ediyor, devam ettiği için de birçok yerde çatışma yaşanıyor. Şehid veriyoruz, Filistin direnişi devam ediyor; direniş zaferle neticelenene kadar son bulmayacak. Filistin özgürdür, özgür olacak.

Peki dün (12 Aralık Pazar) Lübnan’da Hamas mensuplarının silahlı saldırıya uğradığına dair haberlerin aslı nedir? Orada kaç şehid var?

Şöyle oldu; bir şehidimiz vardı, taziye ve cenaze töreni düzenleniyordu. Müslümanlar yürüyüş düzenliyordu, protesto değil, dikkat çekeyim buraya. Bildiğimiz yürüyüş, şehid tabutta taşınıyor idi. Yoldan geçerken El Fetih hareketine mensup bir görevli, Müslümanlara ateş açtı. Yâni Hamas’tan bir şehidin cenazesi taşınırken saldırı yaptı. Dört şehid var. Bir de daha önce şehid olan Hamaslı… Sonra saldırıyı yapan şahıs teslim oldu; insanlar çok üzüldü. Herkes üzüldü. Bu saldırıyı yapan bir Filistinli… 

El Fetih mensubu bir Filistinli, Filistin mücadelesini sürdüren Hamas’a ateş açtı, öyle mi? 

Öyle… Maalesef. Ateş açtı, dört kişi oracıkta şehid düştü. Şimdi de olayın içyüzünün aydınlanması için bir sorgulama gerekli. Hamas bir açıklama yaptı; “Bu olayın aslı astarı belli olmadan fazla konuşulmasın. Sorgulama şart!” dedi. Sadece Hamas değil, diğer direnişçi cepheler de açıklama yaptı. Olaya tanıklık eden herkes sorgulanacak. Saldırıyı yapan bir kişi; ama başka şeyler de var. Saldırıyı yapanı sorguya aldılar. Bekliyoruz. Çok kötü bir olay… İsrail’e karşı birlikte direniyorken, böyle bir şeyin yaşanması üzücü. Bir Filistinli, nasıl Filistin’e silah doğrultuyor. Çok kötü. 

Belki de Filistin direnişini içeriden zedelemek için plânlı yapılan bir saldırıdır. Dikkat dağıtmak, direnişi bölmeye yeltenmek…

Şimdi bilmiyoruz, sorgulama yapacağız, işin rengi bilinecek. Bu insana kim emir verdi yahut verdi mi? Bu şahıs niçin Filistinlilere saldırdı, sebebi neydi? Hepsi gün yüzüne çıkar inşallah. Saldırıdan bir gün önce de, şehid merasiminde bir araya gelen direnişçi cepheler bir toplantı yaptı. Tüm direniş hareketleri katıldı cenaze merasimine. Neden El Fetih merkezinden ateş açıldı? Ya da El Fetih’in bunda bir parmağı var mı? Saldırı yalnız başına alınan bir kararla mı yapıldı? Bu sorulara cevap bekliyoruz. Hamas da sorgudan çıkacak cevapları açıklayacak. “Neticeler sonrasında bir karar verilecek.” dediler. Lübnan’daki direniş hareketleri de hemfikir oldu. 

El Fetih’ten bahsedebilir misiniz? Tarihî misyonu ve şimdiki ahvâlleri nedir?

El Fetih direniş hareketi sivil bir grup değil, askerlerden oluşuyor… El Fetih eskiden çok iyiydi. 1964’te mücadeleye başladılar, Oslo Anlaşması’na kadar (1993) çok aktiftiler. Şimdi ise siyasî partiler. Şu ânki Filistin hükümeti El Fetih’tir; yâni Mahmud Abbas El Fetih mensubu.

Mahmud Abbas demişken, Filistin devleti iki hafta önce Noel’de kutlama yaptı. Beytüllahim’de koca bir “Noel ağacı” dikip, Kur’an-ı Kerim’den ayetler okudular. Filistinlilerin gözünden Mahmud Abbas’ın durumunu değerlendirebilir misiniz?

Filistin devleti, maalesef yok… İşgâl altında… Zaten devlet statüsünde de değil. Hala tam bir devlet değil! Batı Şeria’da direniş var, İsrail askerleri sürekli gidip oradaki Müslümanları tutukluyor. Filistin’de devlet olsa bu olur mu? Bazı ülkelerde büyükelçileri var ama tam devlet statüsünde değil. Bir kere askeri yok… Mahmud Abbas bile İsrail’den izin alıyor bir şey yapacağı zaman. Büyük bir direnişin arefesindeyiz, bana öyle geliyor. Hamas, “Özgürlüğe kadar direniş devam edecek. Özgür olunca da hükümetimizi kuracağız.” diyor. Mahmud Abbas da bu yandan, “Hayır biz hükümetimizi şu ân kuruyoruz. Direniş kesilecek, bitti, gerek de yok.” diyor. E sürekli şehid veriyoruz. Direniş nasıl devam etmiyor? 

Mahmud Abbas’ın Filistin direnişinin önünde engel olduğunu söyleyebilir miyiz?

Mahmud Abbas, direniş istemiyor. “Direnişin faydası yok.” diyor… Filistinli direnişçiler de, “Herkes esâret altında, işgâl ediliyoruz, direniş devam edecek.” diyor. Mahmud Abbas, “Sivil direniş istiyoruz, silahla olmuyor.” diyor. 

Fakat her gün Filistinli Müslümanlar şehid ediliyor, gözaltına alınıyorlar. İsrail askerleri ateş edecek, Filistinliler de öylece duracak mı?

Maalesef Mahmud Abbas askerî direniş istemiyor. Silahsız mücadele etmek istiyor, nasıl olacaksa. Sadece taşla mı?.. Filistinliler, “Biz şehadet istiyoruz! Seninle alâkalı değil, direniş sürecek!” diyor. Filistin’de seçim yapılacaktı, takip etmişsinizdir. İptal edildi. 

Mahmud Abbas tekrar seçilemeyeceği için mi iptal edildi?

Evet. Mahmud Abbas, “şimdi seçime imkân yok” deyip iptal ettirdi. Durumun müsait olmadığını öne sürdü. Seçim olursa Abbas yolcu! 

Filistin halkının Abbas’a desteği bir hayli azaldı öyleyse…

Çok azaldı. Hiç kimse istemiyor neredeyse. Tüm Filistin halkı Mahmud Abbas’ın ne olduğunu anladı. 

Filistinli tutsakların durumu nedir? Hamas İsrail askerlerinin bazılarını bırakıp, tutsak pazarlığı yaptı. Kaç Filistinli mahpusta?

Yaklaşık dört bin Müslüman İsrail hapishanelerinde… Eski esirler de var. Yaklaşık dokuz senedir içeride bulunan insanlar var… İçeriden mesaj veriyorlar; “Dik duruyoruz, siz de sağlam durun, direniş durmasın!” diyorlar… Dayanmaya çalışıyorlar. 

Allah yardımcıları olsun.

İnşallah, Allah sizden de razı olsun, bu meseleye eğiliyorsunuz. Filistin’de Kudüs Kılıcı diye son bir savaşa gidiliyor. Bu savaşla beraber adım adım özgürlüğe yaklaşacağız. Birkaç seneye çok güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Mescid-i Aksa’da namaz kılacağız inşallah…

Amin. Son sorumuz; Türkiye’nin Filistin’e desteği hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye, Filistin halkı için sesini yükseltmekten geri durmuyor. Hamdolsun… Birleşmiş Milletler’de ve diğer platformlarda Filistin davasını öne çıkarıp; “Filistin’in toprakları geri verilmeli!” diyor. Yedi milyon Filistinli yurtdışında… Geri de dönemiyorlar, İsrail izin vermiyor! İsrail yasakladı… Türkiye de sürekli Filistin’in haklı mücadelesini savunuyor. 

Son sözünüzü alalım.

Bizim başkentimiz Kudüs’tür; Filistin özgür kalacak!

İnşallah, teşekkür ederiz vakit ayırdınız…

Çok teşekkürler.

Baran Dergisi 779. sayı