FTSE Russell’in Çin'in devlet tahvillerini Dünya Devlet Tahvili Endeksi'ne (WGBI) dahil etmesinin ardından Pekin, dünyaya açılmaya daha fazla odaklandı.

Çin'in, sahip olduğu büyük miktarlardaki ABD Hazine tahvillerinden kurtulması veya düzenli olarak açık artırmalarla bunları elden çıkarması beklenmiyor. Çin, elinde bulunan, değeri 1 trilyon doların üzerindeki ABD Hazine tahvilleriyle bunlara sahip olan yabancı ülkeler arasında Japonya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.

Washington ile Pekin arasındaki gerilim giderek artarken, bazı basın kuruluşlarında Çin'in ABD'nin tutumlarına karşı devlet tahvilleri silahını kullanabileceği olasılığını gündeme geldi. Ancak birçok analist ve ekonomist böyle bir olasılığı reddediyor.

Araştırma şirketi BCA’nın Jeopolitik Stratejiler Bölümü Bakanı Matt Gertken, Reuters tarafından aktarılan açıklamasında, “(Pekin ve Washington arasında) gerginliğin artmasına rağmen Çin'in (ABD) Hazine tahvilleri yatırımında herhangi bir düşüş görmedik. Zira bu kendilerine zarar vermeden kullanabilecekleri bir silah değildir” ifadelerini kullandı.

Tahvil piyasasında, yüksek enflasyon ve merkez bankalarının faiz oranlarını erken artırma korkusu nedeniyle tahvil getirilerinin yükselmesiyle birlikte geçtiğimiz Şubat ayından bu yana çalkantılı bir süreç yaşanıyor. Getiri arttıkça, tahvillerin fiyatı düşer ve bu da getiri oranıyla ters düşen bir durumdur.

Büyük miktarlarda hazine bonosu satışı, fiyatı daha da düşürecek ve böylece getiriyi daha da artıracaktır. Getiri oranı, ABD’nin devlet borcunun ödenmesi yükünün bir göstergesidir.

Küçük Bir Yüzde

Çin'in ABD devlet borcunu, çok sayıda hazine bonosu şeklinde elinde tutmasına rağmen, tahviller borcun büyüklüğünün yalnızca yaklaşık yüzde 5'ini oluşturuyor. Yani Pekin borç silahı kullanıp piyasadaki ABD Hazine tahvillerinin hepsinden kurtulsa dahi bunun pek bir etkisi olmayacaktır.

ABD Hazine Bakanlığı ve Merkez Bankası'ndan (FED) alınan son verilere göre Japonya, 1,28 trilyon dolarlık ABD Hazine tahvilleriyle, ABD Hazine bonolarına sahip yabancı ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. ABD Hazine tahvillerinin en fazla elinde bulunduran ise elbette FED. FED’in elinde ABD Hazine bonolarının toplam değerinin 4,92 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor.

Çin ise Ekim 2020'de satın aldığı ABD Hazine tahvilleri sonrası elindeki tahvillerin değerini yaklaşık 1 trilyon 54 milyon dolara, ardından geçtiğimiz Ocak ayında 1 trilyon 95 milyon dolara yükseltti.

ABD devlet borcunun büyüklüğü, bir önceki yıl 17,19 trilyon dolar iken geçtiğimiz yılın sonunda 21,65 trilyon dolara ulaştı. Oysa ABD’nin devlet borcu, 2010 yılında 8,29 trilyon doları aşmıyordu.

Çin Devlet Tahvilleri

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Çin, 2013 yılından bu yana ABD Hazine bonosu alımlarını azaltsa da riskleri azaltma politikası çerçevesinde politik, teknik, ekonomik ve mali nedenlerden ötürü böyle bir eğilim sergiledi. Ancak, finansal hesapları etkileyen önemli bir risk faktörü olduğundan elbette siyaset göz ardı edilemez.

Çin aynı zamanda dünyanın geri kalan büyük ekonomileri gibi, Hazine tahvilleri satın alarak ABD'ye borç vermekten yararlanmaya devam ediyor. Hazine tahvillerinin doğrudan yararlı olduğu konu ise orta ve uzun vadede istikrarlı bir getiri garanti etmesidir. Getiri yüzde bir buçuk puanın üzerinde olmasa da, bu tahviller dünyadaki yatırımcılar için en cazip yatırım alanlarından olmaya devam ediyor. Çin'in yurtdışında Çin devlet tahvillerini pazarlamak ve küresel piyasaya daha fazla açılmak istemesine rağmen şuan bu durumda bir değişiklik gözlemlenmedi. Fakat FTSE Russell’in Çin'in devlet tahvillerini WGBI dahil etmesinin ardından tahvillerin bu yılın sonunda WGBI’da işlem görmeye başlayabileceği düşünülüyor.

Bazı ekonomistler ve analistler, Çin devlet tahvillerinin şuan yabancı yatırımcıların ilgisini çok fazla çekmese de ABD Hazine tahvillerinden daha cazip hale gelebileceğine inanıyorlar. Orta vadeli ABD 10 Yıllık Devlet tahvilinin yaklaşık yüzde 1,64'lük getirisine karşın, Çin devlet tahvillerinin benzer getiri oranı yüzde 3,22'dir. Ancak Çin devlet tahvillerinin yüzdesindeki fazlalık, merkez bankalarının ve dünya çapındaki büyük yatırım fonlarının ilk hedefi olmaya devam eden ABD Hazine tahvilleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olamayacak.

Kaybak: Şarkul Avsat