Şehit Mustafa Cambaz'ın hayatını anlatmadan önce 15 Temmuz hain işgal girişimiyle alakalı birkaç kelam etmem iktiza eder.

Öncelikle 15 Temmuz işgal girişiminin baş aktörlerinden Fetullahçı terör örgütünün alçak teröristlerinin milleti şehid etmesi, vatanın işgaline zemin hazırlanmasına uşaklık yapması herkesin malûmu. Asıl mesele bu terör örgütünü 40 yıldır görüp, söyleyen ferasetli Müslümanların dinlenilmesidir kanaatimce… 80'lerde ve 90'larda Fettoşun CIA ajanı olduğunu söyleyen, bunların Amerika’ya hizmet eden terör örgütü olduğunu söyleyen Kumandan Salih Mirzabeyoğlu ve Büyük Doğu-İbda camiasıydı. FETÖ’nün ne olduğunu diğer bazı Ehli Sünnet Müslümanlar da biliyordu. Bu insanlar devlet müdahalesinden çok önce FETÖ ile mücadele ediyorlardı. Bu artık devletin ferasetli Müslümanları her manada hakkıyla dinlemesi gerektiğini anlaması adına bir ihtar ve fırsattı aynı zamanda…

İkinci husus 15 Temmuz işgal girişiminin baş hainleri, teröristleri Fettoş ve onun emrindeki FETÖ teröristleridir. Ama onlara bu işgal girişiminde yardımcı olan, birlikte olan kemalist vesayetin artığı güçler de bulunmaktaydı. Maalesef medya bu konunun üzerine hakkıyla gidemedi. Bu husus üzerinde ne devlet ne iktidar ne de medya durdu. FETÖ’nün yanında bazı kemalist unsurlar da işgal girişimine destek verdi. Belki de birileri birilerini yem etti. Mesela Akın Öztürk gibiler aslında FETÖ teröristi mi, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı, aslında İslam’a karşı olan düşmanlığından dolayı FETÖ ile birlikte hareket eden Kemalist zihniyette birisi mi? Yoksa yem olanlardan birisi mi? Bu soruya cevap verilmesi gerekiyor.

Üçüncü husus Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun 15 Temmuz işgal girişimi ile alakalı söylediği: “Müslümanlar bir gecede 10 yıl ileri gittiler.” cümlesini değerlendirdiğimde anladığım en önemli mesaj şudur: Müslümanlar artık Türkiye’de savunma pozisyonundan taarruz, aksiyon pozisyonuna geçmiş bulunuyorlar. Bu aksiyon pozisyonu her manada Türkiye'de değişimin olmasını zorluyor. Şartlar Türkiye’yi tarihi misyonunu üstlenmeye zorluyor. Müslüman Anadolu buna hazır. Bunun dönüşümünün sağlanması noktasındayız. Ya ol ya öl ihtarı. Bu manada 15 Temmuz İslam’ın zaferidir.

Şehit Mustafa Cambaz’ın hayatına gelirsek… Mustafa Cambaz dünyayı hiç umursamayan, tamamen davasına sadakati olan, hayatını dostlarına, davasına adayan bir derviş adam olduğunu söylemem lazım. Oğlu kıymetli dostum Alparslan Cambaz ile dört sene önce muhabbetimden aldığım intiba şuydu: Derviş bir babanın derviş bir evladı. Hakikaten İslâm ahlâkını kendilerinde bütünleştirmiş güzel örneklerdi. Mustafa Cambaz şehit gibi yaşadı şehit oldu. 15 Temmuz’da alçak, hain ve terörist FETÖ’nün işgal girişimine karşı direnirken şehadete erdi. Gelelim derviş adam Şehit Mustafa Cambaz’ın hayatını anlatmaya:

Mustafa Cambaz ilkokulu Gümülcine’de okudu. Batı Trakya Türkleri liderlerinden Dr. Sadık Ahmet Bey'in fikirlerinden etkilenerek Batı Trakya’da ve Yunanistan’daki Türklerin hak ve hukuklarını savunabilmek ideali ile İstanbul’a geldi. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında evlendiği için, iş hayatına atılmak zorunda kaldı. Çeşitli dergilerde haber dosyaları hazırladı. Gazetelerde muhabirlik ve idarecilik yaptı. Selçuklu ve Osmanlı mimarisi üzerine fotoğraf belgeleme çalışmaları yaptı. Yeni Şafak gazetesinde foto muhabirliği yaparken, 2016 yılında Başbakanlık Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından “Türkiye Ulu Camileri’ adlı bir kitabı yayınlandı.

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki işgal girişimine karşı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine, cuntacılar tarafından ele geçirilen Çengelköy Polis Karakolu'na gitti. FETÖ’cü hainler karakol önünde toplanan Müslüman Anadolu evlatlarına ateş açtı. Mustafa Cambaz, göğsünden iki kurşunla vurularak şehit edildi. 17 Temmuz 2016 tarihinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii'nde cenaze namazı kılındı. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesai arkadaşları, yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Şehit Mustafa Cambaz'ın naaşı Çengelköy Mezarlığına defnedildi.

***

15 Temmuz vesilesiyle Şehit Halil Kantarcı ağabeyi, Şehit Mustafa Cambaz’a ve tüm 15 Temmuz kıyamının tüm şehitlerini rahmet, minnet ve hasret ile yâd ediyorum.

Ya Muntakim Allah bizi intikamına memur et!..

***

Yüz yıla yaklaşan ömründe (93) Kurân’a ve Sünnet-i Seniyye'ye olan ittibâsı ile bilinip, tanınan, dünyadaki tüm Müslüman topluluk ve camiaların kendisine ve İsmailağa Camiasına hürmet ve gıpta ettiği alimlerin icması ile büyüklüğü hususunda ittifak edilen Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretleri 24 Zilkâde 1443 Perşembe gecesi saat 01:50 Hakk’a yürüdü.

İnna Lillahi Ve İnna İleyhi Raciun.

Mahmud Efendi Kudduse Sirruhu Hazretleri ömrünü adadığı Allah Azze ve Celleye ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesseleme kavuştu. Büyükler perde arkasına geçtikten sonra kınından çekilmiş kılıç olurlar. Rabbim ruhaniyetini Ümmetin üstünden eksik eylemesin.

"Bir su gibi çalkandı dünyâ;

 Söndü istikamet, yıkıldı boşluk."

Dedi ki:

–(Keskin kılıç kınından sıyrılmadan asla kesmez... Şimdi de siz, bizim kılıf gibi olan vücudumuzun harabolmasından gam yemeyiniz. Çünkü biz her ne kadar gözü perdelilerden gizli kalırsak da, asılda manevî dostlarımızın yanında hazırız. Sizi seyretmek ve sizin hâl ve hareketlerinizi idare etmekten geri durmayız.) (Salih Mirzabeyoğlu, Kökler, İbda Yay. s.)

Said Bulut