21 Mart 2013’te uğradığı bir suikast sonucu öldürülen Suriyeli Kürt âlim Ramazan el-Buti, Suriye’deki rejime olan yakınlığı sebebiyle her daim tartışma konusu oldu.

Ramazan el Butî’nin hayatı

Ramazan el Bûtî aslen Şırnak-Cizrelidir. Bugünkü Yağmurkuyusu (evvelden Cêleka) köyünde doğdu. Butî, kürt kökenli Molla Ramazan’ın oğludur. 1934’de Şam’a göç ettiler. Onlu yaşlarda Hasan Habenneke el-Meydânî ile onun öğrencisi Mahmûd el-Mardînî’den Kur’an dersleri aldı; daha sonra tefsir, mantık, hitabet ve fıkıh üzerine eğitimine devam etti. Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladı. 1960’da Dımaşk Üniversitesi’nde asistanlık yapmaya başladı. Butî, Said Nursi’nin biyografisini Arapça’ya tercüme etti.

1970’lerde İhvân-ı Müslimîn ile Baas rejimi arasındaki anlaşmazlıklarda Suriye rejiminden taraf oldu. Evvelinde İhvân’a sempati duyduğu söyleniyor. (Müellif: Bayram Pehlivan TDV, BÛTÎ) İhvân’ın, Baas Partisi bürolarına ve polis karakollarına saldırısı sonrası net bir şekilde Suriye rejiminden yana oldu.

1979’daki şu hâdise Butî’yi derinden etkiledi:

“Özellikle 16 Haziran 1979’da Halep Topçu Okulu’nda onlarca Alevî askerin vurularak öldürülmesi Bûtî’nin hayatında önemli bir dönüm noktası teşkil etti. Olayın ardından Bûtî, Enformasyon Bakanlığı’nın isteği üzerine ve babasının yönlendirmesiyle bir televizyon programında bu eylemin meşrû olmadığını açıkladı.” (TDV)

Şeriat Fakültesi’ndeki derslerinin yanında Şam’da Îmân Camii ve Emeviyye Camii gibi yerlerde halka açık dersler veren Bûtî, 1993’te emekliye ayrıldıktan sonra da cami dersleriyle üniversitedeki derslerini vefatına kadar sürdürdü.

Suriye ayaklanmalarına karşı fetva

Ramazan el-Butî Arap Baharı’nı en başından itibaren İsrail’in bir oyunu olarak nitelendirdi. Tunus’ta başlayıp Suriye’ye sıçrayan halk ayaklanmalarında eli tutan herkesin Suriye ordusuna katılması yönünde fetva verdi. Zaten iki sene sonra da (21 Mart 2013) Şam’ın Mezraa semtindeki Îmân Camii’nde talebelerine ders verdiği sırada bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Defin yeri Şam’daki Selâhaddîn-i Eyyûbî Türbesi’nin yanında.