Kumandan Salih Mirzabeyoğlu, şehadetinden evvel kaleme aldığı Ölüm Odası B-Yedi adlı eserinde “Hicrî 1400 Gergini” mânâsı içinde, 500 yıllık serim ve düğüm bölümünün sonuna, çözüm bölümünün ise henüz başına geldiğimizi ihtar etmişti. Yine bu bağlamda, Hicrî 1440 ile beraber gelecek ilk dört yıla vurgu yapan Kumandan Mirzabeyoğlu, 2022 senesine ise ayrıca dikkat çekmişti.

Aradan geçen zaman zarfında yaşanan hadiseler, Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun fikir planında anlattıklarının adeta tabiricisi oldu.

Pandemi, Afganistan’ın zaferi, Ayasofya’nın aslî hüviyetine kavuşturulması gibi yaşanan baş döndürücü bir hadiseler silsilesine ilâveten, bu son meydana gelen Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile beraber, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri bazen komada bazen nebati hayatta da olsa olsa yaşatılmaya çalışılan Dünya Düzeni’nin temellerine döşenen dinamitlerin fitili nihayet ateşlenmiş oldu.

Burada unutulmaması gereken, çevrede cereyan eden her şeyin merkezinde Türkiye’nin olduğu, Türkiye ile alâkalı olduğunun şuurunda olunması gerektiğidir. Çünkü, dünya çapında cereyan eden hadiselere müdahil olmak iddiasındaki tüm taraflar pastadan kendilerine düşen payı arttırmanın peşindeyken, bir tek İslâm âlemi ve bunun da merkezindeki Türkiye mevcut düzenin yerine bir yenisini ikâme etme potansiyeli haizdir.