Yaptığımız konuşma genel itibariyle şu minvaldeydi..
Biz Fikre Özgürlük Platformu olarak yaklaşık iki yıldır, 28 şubat siyasi yargı kararlarının iptali ve 28 şubatın sembol davası 57 eser sahibi mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan hukuksuzlıklar hakkında kamuoyu bilgilendirme faaliyetleri yürütüyoruz. Bizimle birlikte onlarca STK da bu konu hakkında çalışmalar yürütmektedir.
Toplumun her kesiminden hatta bütün partilerden destek bulmuş, toplumsal mutabakat sağlanmış ve çeşitli milletvekilleri, gazeteciler, kanaat önderleri, stk lar, 28 şubat siyasi yargı kararlarına ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan hukuksuzlukların giderilmesine dair gerek basın gerekse yayın organlarında defalarca açıklama yapmışlardır. Hatta Altan Tan 28 şubat siyasi yargı kararlarının iptaline dair kanun teklifi bile vermiştir.
Barış süreci lokal olarak ele alınacak bir süreç değildir. Toplumun hemen her kesimi haksızlıklara maruz kalmıştır. Bu çerçevede 28 şubat hukuksuzluklarından dolayı cezaevlerinde yüzlerce insan vardır.Ve bunlar aileleriyle birlikte büyük bir çoğunluğa tekabül eder.
Kürt meselesine dair çözümler sunan, kitaplar yazan, Hacı Musa Bey’inde torunu olan Salih Mirzabeyoğluna yapılan hukuksuzluklar giderilmeden bu çözüm sürecinin başarıya ulaşacağına inanmamaktayız. Toplumun vicdanının yaralayan 28 şubat siyasi yargı karaları ve Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan hukuksuzluklar ortadan kaldırılmadan, böyle zorlu bir sürecin çözüme ulaşması yönündeki çalışmalar kamuoyunda ve halkın vicdanında şüpheyle karşılandığı gibi, kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına sebep olmaktadır.
Platform adına konuşan Havva Sak ayrıca şunları belirtti;
Eşim Şükrü Sak 28 şubat döneminde 28 şubatçılara direndiği için ve bu minvalde yazılar yazdığı için BÇG den ölüm tehditleri almış bir gazetecidir. Ne gariptirki hakkında o dönem açılan davası tam da zaman aşımına uğraması gereken aşamada sonuçlanmış, Çevik Bir le aynı gün cezaevine alınmıştır. Eşimle birlikte pek çok gazeteci ve yazar arkadaşı aynı akıbete uğramıştır. 28 şubatçılar içerdeyse 28 şubata direnen bu insanlar neden hala cezaevindedir, demiştir.
Konuşma sonunda, Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Beril Dedeoğlu bu mevzuyu başbakana ileteceğini belirtti.
