Yeryüzünde ki hareketlilik tüm hızıyla sürüyor. İman ile küfür çatışıyor, ruhlar bir o yana bir bu yana kayıyor… Neyin hak neyin batıl olduğu  belli… Lakin ne hikmetse Belhüm Adal’lar zihinleri batıldan yana karıştırıyor, bunu bir takım gözlerin ardına saklanarak ve bir takım dini meseleleri istismar ederek yapıyorlar. Öyle şeyler söylüyorlar ki, Peygamber Efendimize hakaret ettiklerinin, Sahabe-i Kiram Efendilerimizi aşağıladıklarının farkında bile değiller… Allah gözlerini kör ettiği gibi hafızlarını da körleştirmiş.  Akletmiyor, düşünmüyor, bakmıyor, görmüyor, okumuyorlar… Ya da işlerine gelmediği için, ABD-İsrail endeksli vazifeleri çerçevesinde mevzuları inkâra varan bir görünmezlikle yok sayıyorlar. Allah’ın Resulü’nün hayatından Bedir’i, Uhud’u, Hayber’i bilmeyeniniz yoktur ve yine onlarca seriyyenin ve suikastlerin gerçekleştirildiğini de… Sahabe-i Kiram-ın 80-90 yaşlarına bakmadan kılıç kuşanıp Cihad için yola çıktığını, şehitlik nimetine kavuştuğunu da bilmeyeniniz yoktur herhalde.  Bunları onlardan farklı kılan bir şey mi var hâşâ, şimdi kalkmış ileri geri konuşuyorlar. Uzun uzun detaya girecek değilim… Hemen başlığımızla ilgili mevzuya girelim.
“İslam’ın aydınlık yüzünü karartan biriydi” kim diyor Zaman’ın en rezili Hüseyin Gülerce… Hocaefendi’sinin ruhunda fani olmuş bu zatı zülfesat yazdığı köşe yazısında şöyle devam ediyor: “Usame Bin Ladin, karanlık bir adamdı. Afganistan’da Ruslara karşı savaşırken CIA ile irtibatlıydı. “İslami terörizm” yaftasını Müslümanlığın üzerine asan adamdı, İslam’ın aydınlık yüzünü karartan biriydi. Pak simada bir leke gibiydi.”(Zaman 04.05.2011)
Zaman’ın çukurunda debelenen bir başka zatı zülfesat A.Turan Alkan geri kalmamış “Bu noktada  yegâne temennim, Usame bin Ladin markasının bütün dünyada Müslümanların adını berbâda çıkaran son kampanya ürünü olmasıdır.(…) Eğer bir zamanlar yaşadıysa ve şimdi gerçekten öldüyse Bin Ladin, tarih boyunca Müslümanlara en fazla zarar veren adam olarak tarihe geçti.” (Zaman 04.05.2011)
Ne yapmış Usame? ABD-İsrail’in en korktuğu adam olmuş… Haçlı dünyası Yahudi ile birlik olup İslam coğrafyasına saldırdığında o Allah düşmanlarına karşı kılıcını çekmiş erkekçe direnmeye başlamış. Onun bunun çanak yalayıcısı olmamış Pensilvanya köşelerinde… Afganistan’da canı yansa bir mü’minin Usame istemiş ki kâfirin de canı yansın. Filistin’de yurtlar yıkılsa istemiş ki Filistin’in yurdunu yıkanın da yurdu yıkılsın, Irakta iki milyon insanı binlerce kilometre öteden galip katleden Amerika’nın istemiş ki kendi evinde yönetim binası yıkılsın. Bu uğurda malını koymuş, evladını, canını koymuş ortaya. Ve o’nun, kâfirin kalbine saldığı korkudandır ki, bugün fetullah ve avenesi ABD-İsrail tarafından adam yerine konulup değerlendirilmekte. Zamane yazılara devam edelim.
Mehmet Kamış, Zaman’ın yeni kaval çalıcılardan! O da şöyle ötmüş: “Önceki gün öldürüldüğü duyurulan Usame Bin ladin de şiddet ile dünyayı tarümar etti. Terör öncelikli davranışlarıyla İslam’ın çehresini kararttı.(Zaman 04.05.2011)
Eee bunların ifadesi sudan salata değil, şeyh ne ise mürid de o! At sahibine göre kişner ya…
Fetullah Gülen, namı diğer Dinlerarası Diyalog İmam-ı. Pensilvanyalı vatansız bakın Uluslararası boyutta ABD ve Avrupa Emperyalizmine karşı şehadetle müjdeli bir savaş veren Usame için bakın ne diyor ve kimi kınıyor. Hani her insan mübarekti, hoşgörü maskeli yavşak birden nasıl da Müslümanlara LANET okuyor. Haçlı karşısında ezilip büzülmeyi marifet zanneden bu tip kendini nasıl da ele veriyor. “Dünyada en nefret ettiğim insanlardan bir tanesi Bin Ladin'dir. Çünkü Müslümanlığın dırahşan (aydınlık) çehresini kirletmiştir. Bir kirli imaj meydana getirmiştir. O korkunç tahribatı bundan sonra biz bütün gücümüzle tamire kalkışsak bile seneler ister. Her yerde değişik platformlarda anlatacağız. Kitaplar yazacağız. Müslümanlık bu değildir diyeceğiz. Bin Ladin, hissini, hevesini İslamî mantık yerine koymuş, canavarlık yapıyor. Etrafındaki adamlar da öyledir. Türkiye'de öyle düşünen insanlar varsa onlar da canavarlığa kilitlenmiş insanlardır. O mülahazayı lanetleriz."
 
Bu kudurmuşluğun sebebi bakın ne? Pentagon tarafından İslam coğrafyasında “ılımlı İslam” hareketinin önderi olarak sayılan Gülen, kendi cemaatine ait Zaman gazetesinin 4 Eylül 1997 tarihli sayısında yayımlanan açıklamalarında, Batı ile ilişkiler hakkında şu değerlendirmeleri yapmıştı: “İnanmış bir insanın Batı karşısında, Batı'yla entegrasyon karşısında, Amerika'yla entegrasyon karşısında olması katiyyen düşünülemez.”
ABD-İsrail’in canı yansa fetullah ve fetullahçıların canı yanmış gibi bir hava oluşur Zaman’da. Hoccaefendileri gibi hemencecik gözleri tüllenir İsrail’e atılan scudlar karşısında, ama Irak’a düşen ABD bombaları karşısında değil gözleri tüllenmek elleri kızarır alkışlamaktan… İşleri güçleri Müslümanların, vatanlarını işgal eden it sürülerine karşı savaşmalarını terörizm diye yaftalamaktır, ABD-İsrail endeksli beyin yıkama-dezenformasyon faaliyetleri ile iyice ilerletilen bu durum sonrasında “şeriatsız-cihadsız-mücadelesiz” bir İslam ihdas edip İslam coğrafyasını büsbütün ABD-İsrail yönetimine idaresine terk etmek ve kendilerine verilmiş vazife çerçevesinde ülkenin “Efendi”si olmaktır.
Ve son sözü Said Nursi Hazretleri söylesin
“Vela terkenu ilellezine zalemu fetemessekum un-nar” âyet-i kerimesi fermanıyla, zulme değil yalnız âlet olanı ve taraftar olanı, belki ednâ bir meyil edenleri dahi dehşetle ve şiddetle tehdit ediyor. Çünkü, rıza-yı küfür küfür olduğu gibi, zulme rıza da zulümdür.
İşte, bir ehl-i Kemal, kâmilâne, şu âyetin çok cevâhirinden bir cevherini şöyle tabir et­miştir:
Muîn-i zâlimîn dünyada erbâb-ı denâettir,
Köpektir zevk alan seyyâd-ı bî-insâfa hizmetten.
Evet, bazıları yılanlık ediyor, bazıları köpeklik ediyor. Böyle mübarek bir gecede, mübarek bir misafirin, mübarek bir duada iken, hafiyelik edip, güya cinayet yapıyormuşuz gibi ihbar eden ve taarruz eden, elbette bu şiirin meâlindeki tokada müstehaktır.» (Mektubat 361)


Baran Dergisi, 226.Sayı