ABD, Rusya ve Çin’in gündeme getirdiği Ukrayna’daki biyolojik araştırma tesislerinin varlığını kabul etti. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde konuşan ABD Dışişleri Müsteşarı Victoria Nuland, “Ukrayna biyolojik araştırma tesislerine sahip” dedi.

Nuland, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde Ukrayna üzerine katıldığı oturumda açıklamalarda bulundu.

Nuland, Ukrayna’da biyolojik araştırma tesislerinin olduğunu, Kiev ve Washington’un bu tesislerdeki içeriklerin Rus güçlerin eline geçmesini önlemek için birlikte çalıştıklarını belirtti.

“Ukrayna’da kimyasal ya da biyolojik silahlar var mı?” sorusuna karşılık Nuland, “Ukrayna biyolojik araştırma tesislerine sahip. Rus ordu birliklerinin onların kontrolünü ele geçirmeye çalışabileceklerinden endişe duyuyoruz, bu nedenle bu araştırma içeriklerinin herhangi birinin Rus kuvvetlerinin eline geçmesini nasıl önleyeceğimiz konusunda Ukraynalılarla birlikte çalışıyoruz” dedi.

Rusya ve Çin’den üst düzey yetkililer, ABD’nin Ukrayna’da askeri amaçlı biyolojik araştırma tesislerini finanse ettiğine dair açıklamalar yapmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı İgor Kirillov, geçen günlerde yaptığı açıklamada Ukrayna'da ABD'ye ait 30 biyolojik laboratuvar bulunduğunu söylemişti.

"Ukrayna'da 30 biyolojik laboratuvarı içeren ağ oluşturuldu. Bunlar, bilimsel araştırma ve sıhhi epidemiyolojik olarak iki türdür. Askeri kuruma bağlı Black and Veatch şirketi, söz konusu projelerin uygulanması sürecinde yer alıyor” diyen Kirillov, söz konusu laboratuvarın Ukrayna'nın Lviv, Harkiv ve Poltava kentlerinde bulunduğunu ve bunların imha edildiği belirtmiş ve burada "veba, şarbon, bruselloz, difteri, salmonelloz, dizanteri patojenleri izine rastlandığını" ileri sürmüştü.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova da, laboratuvarlarda biyolojik silah bileşenlerinin geliştirilmeye çalışıldığını kanıtlayan belgeler bulduklarını öne sürerek, “Bu laboratuvarlar ABD'nin Ukrayna'nın akıbetine dahil olmasındaki resmi tümüyle değiştiriyor. Bu etki ve caydırıcılık araçları değil, ülkemize yönelik doğrudan bir tehdit aracıdır” demişti.

Zaharovha, saldırının başladığı 24 Şubat tarihinde laboratuvara, patojenlerin derhal imha edilmesi talimatı verildiğini iddia etmişti.

Çin de, daha önce Ukrayna'ya savaş açan Rusya'nın ortaya attığı "ABD ordusunun Ukrayna'da biyolojik silah laboratuvarları kurduğuna" ilişkin iddiasını yineleyerek, Washington yönetimine iddia edilen faaliyetlerini açıklama çağrısında bulunmuştu.

ABD'nin kendi yayımladığı verilere göre, Ukrayna'da 26 biyoloji laboratuvarı kurduğunu ve bunların tamamının Savunma Bakanlığı kontrolünde olduğunu ileri süren Sözcü Cao, şunları söylemişti: "Ukrayna'daki tüm tehlikeli virüsler, bu laboratuvarda saklanıyor olmalı. Tüm araştırma faaliyetleri, ABD tarafından yürütülüyor ve onun izni olmadan hiçbir bilgi açıklanamıyor. Mevcut durumda tüm taraflara Ukrayna ve çevre ülke vatandaşlarının ve tüm dünyanın sağlığı ile güvenliği göz önüne alınarak bu laboratuvarların güvenliğini sağlamaya çağırıyoruz."

ABD'nin, hangi virüslerin depolandığı ve hangi araştırmaların yapıldığı başta olmak üzere bu laboratuvarlarla bağlantılı bilgileri en kısa zamanda açıklaması gerektiğini ifade eden Cao, şöyle devam etmişti:

"ABD'nin Ukrayna'daki biyo-askeri faaliyetleri yalnızca buz dağının görünen yüzü. ABD Savunma Bakanlığı, 'biyo-güvenlik risklerini gidermek ve küresel kamu sağlığını güçlendirmek' adı altında 30 ülkede 336 biyoloji laboratuvarını kontrol ediyor. Evet, yanlış duymadınız, 336. ABD, ayrıca kendi topraklarında Fort Detrick Üssü'nde de çok sayıda biyo-askeri faaliyet yürütüyor. ABD'nin gerçek niyeti nedir? Tam olarak ne yaptınız?"

ABD, daha önce söz konusu laboratuvarlarda biyolojik silah üretildiği iddiasını yalanlamış, iddiaların "Rusya'nın dezenformasyon kampanyası olduğunu" savunmuştu.