Beş nükleer güç konuyla ilgili ortak bir açıklama yaparak, “Nükleer savaşın hiçbir kazananı olamaz” mesajını verdi. Ortak açıklama Kremlin tarafından yayınlandı.

BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyeleri olan 5 ülke, nükleer devletler arasında olası bir savaşın engellenmesi ve stratejik risklerin azaltılmasının yanısıra bir güvenlik atmosferinin oluşturulması için tüm ülkelerin birlikte çalışması hedefini, ortak sorumlulukları olarak gördüklerini vurguladı.

İngilizce yayınlanan açıklamada, “Bir nükleer savaşın kazanılamayacağını ve asla böyle bir savaşa girilmemesi gerektiğini onaylıyoruz” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, “Nükleer silah kullanımının geniş kapsamlı etkilerinin olacağından hareketle, nükleer silahların, varolmaya devam ettikleri sürece, savunma amaçlarına hizmet etmesi, saldırganlığı caydırma ve savaşları önleme vazifesi görmesi gerektiğinin de altını çiziyoruz” denildi.

Fransa da bir açıklama yayınlayarak, beş ülkenin nükleer silahların kontrolu ve silahsızlanma hedefi doğrultusundaki kararlılıklarını yinelediklerini belirtti. Açıklamada, sözkonusu ülkelerin nükleer silahların kontrolu konusundaki ikili ve çok taraflı yaklaşımlarını sürdüreceği kaydedildi.

BMGK’nın beş üyesinin ortak açıklaması, Washington ve Moskova arasındaki ikili ilişkilerin Soğuk Savaş’tan bu yana en düşük seviyeye gerilediği bir zamanda geldi. ABD ve Çin arasındaki ilişkiler de bir dizi anlaşmazlık yüzünden kötü bir seyir izliyor.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Kasım ayında yayınladığı raporda, Çin’in gelecek yıllarda nükleer silah stoğunda ciddi artışlar olacağı tahminini dile getirdi. Pentagon, Pekin’in sahip olduğu savaş başlıklarının sayısının 2027’ye kadar 700, 2030’a kadar da 1000’e ulaşması ihtimalinin bulunduğunu açıklamıştı.

Washington, Çin ve Rusya’ya, yeni bir silah kontrol anlaşmasına dahil olmaları için defalarca çağrıda bulundu.

Moskova ve Batılı ülkeler arasındaki jeopolitik gerilimler, Rusya’nın komşu Ukrayna’yla sınırına yaptığı askeri yığınak kaynaklı endişeler nedeniyle son aylarda tırmandı. Moskova, kendi topraklarında ordusunu gerekli gördüğü şekilde hareket ettirme özgürlüğüne sahip olduğunu vurguluyor.

ABD Başkanı Joe Biden geçen Perşembe günü Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna’ya karşı olası bir adımın yaptırımlara ve ABD’nin Avrupa’daki varlığını arttırmasına yol açacağı uyarısında bulunmuştu.

Amerikalı ve Rus yetkililer, karşılıklı askeri faaliyetlerden duydukları endişeleri ve Ukrayna konusunda artan gerilimi masaya yatırmak üzere 10 Ocak’ta güvenlik görüşmeleri yapacak.