Çin, NATO'nun genişlemesine karşı çıkan Rusya'ya destek verdi.Görüşme ardından yayınlanan ortak bildiride iki ülke, NATO'nun genişlemesi de dahil, birçok konudaki tavrını ortaya koydu.

Tayvan'ın statüsü ile ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki AUKUS Güvenlik Ortaklığı Anlaşması da bildiride sözü edilen konular arasındaydı.

Pandemiden bu yana Pekin'i ilk kez ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen Çin lideri Şi Cinping yaklaşık iki yıldır ilk kez bir dünya lideri ile yüz yüze görüştü.

Çinli mevkidaşını "sevgili dostum" diye niteleyen Putin, Çin'le aralarındaki "benzersiz" ilişkinin uluslararası ilişkilere örnek olduğunu söylerken, Şi Cinping de görüşmenin Çin-Rus ilişkilerine canlılık kazandıracağını belirtti.

Görüşme sonrasındaki ortak bildiride ise, iki ülkenin "NATO'nun daha fazla genişlemesine" karşı oldukları ifade edildi.

Metinde doğrudan Ukrayna'dan bahsedilmemesine karşın, iki lider bildiride NATO'yu "ideolojik Soğuk Savaş yaklaşımlarından" vazgeçmeye çağırdı.

'AUKUS'tan kaygı duyuyoruz'

Rusya ile Çin ayrıca, ABD, İngiltere ve Avustralya'nın geçen yıl imzaladığı AUKUS Güvenlik Ortaklığı Anlaşması'ndan kaygı duyduklarını bildirdi.

AUKUS anlaşmasında, Avustralya'nın Asya-Pasifik bölgesinde güvenliği artırmak için nükleer denizaltı yapması öngörülüyor. AUKUS, büyük ölçüde Güney Çin Denizi gibi bazı tartışmalı bölgelerde gerginlik yaratmakla suçlanan Çin'e karşı bir girişim olarak görülüyor.

Rusya da Tayvan konusunda da Çin'i destekledi ve Çin'in kendi parçası olarak gördüğü Tayvan'ın bağımsızlığının kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Putin'in ziyareti sırasında Rusya ile Çin arasında bir dizi anlaşma imzalanması bekleniyor.

Putin, Çin'e daha fazla doğal gaz sevk etmelerini sağlayacak yeni bir anlaşma üzerine de çalıştıklarını söyledi.

Halen Pekin'in doğal gaz tedarikçileri arasında üçüncü sırada olan Rusya, bu yeni anlaşmayla Çin'e yılda 10 milyar metreküp doğal gaz ithal edecek.

Bir doping skandalı nedeniyle Rus yetkililerin şu anda uluslararası spor etkinliklerine katılmaları yasak. Ancak ev sahibi ülkenin devlet başkanı tarafından davet edilirlerse katılabiliyorlar.

Aynı nedenle Rus sporcular da olimpiyatlara, Rus bayrağı ya da milli marşı olmadan bağımsız sporcular olarak katılıyor.

Pekin'deki Kış Olimpiyatları, özellikle Uygur azınlığa yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle bazı ülkeler tarafından boykot ediliyor.

Çin ile Rusya, bu boykotu kınıyor.

Putin ile Şi arasındaki görüşme, iki ülkenin de batıyla sorunlar yaşadığı önemli bir döneme rastladı.

Moskova'daki Carnegie Merkezi'nde Asya Pasifik Programı Rusya Bölümü Başkanı olan Alexander Gabuev, 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakı ve Batının uyguladığı yaptırımların Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadığını belirtiyor.

Gabuev'e göre "büyük ve dramatik bir olay meydana gelirse, Çin ve Rusya ilişkileri 2014'tekinden çok daha fazla ilerleyecek.

Uluslararası İlişkiler Profesörü Artyom Lukin de aynı görüşte. Lukin Rusya'nın artık psikolojik olarak Çin ile daha yakın bir ilişkiye hazır olduğunu söylüyor, "Moskova'daki karar vericiler, Çin'in yardımı ve desteği olmadan Rusya'nın Batı'nın karşısında duramayacağını anladı" diyor.

Londra'da Chatham House olarak bilinen Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Annette Bohr da, Rusya ile Çin'in birbirleriyle çatışmaktan kaçınarak, ABD ve Batı'ya karşı birlikte çalışabileceklerine inanıyor.

Bohr, "İnsan hakları ihlalleri konusundaki olası eleştirilere aldırış etmeleri gerekmiyor. Nihayetinde çok önemli ekonomik partnerler" diyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e göre, Rusya ile Çin arasındaki ticaret hacmi üçte biri de geçen bir artışla 146 milyar dolara ulaşmış durumda

Rusya'nın uzak doğusundaki Blagoveshchensk Çin'e o kadar yakın ki; nehrin ötesindeki Çin gökdelenleri görülebiliyor.

2016'da sınırın öte yanına soya yağı satmaya başlayan Rus şirketi ANK de bu şehirde. Satışlarının yüzde 30'unu Çin'e yapıyor.

Batı için Rusya'nın Çin'le yakınlaşması, olası yaptırımların gücünü azaltabilir.

Moskova'daki Stratejik Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden Jude Blanchette, "Moskova ile Pekin arasındaki yakınlaşmaya kendi politikalarının neden olduğunu kabul etmek Amerikalılar için zor" diyor.

Ancak Blanchette yine de Çin, ABD öncülüğündeki mali piyasalarla bütünleşmiş durumda olduğu için yaptırımların etkisi olabileceği görüşünde.

Ukrayna dolayısıyla uygulanabilecek olan yaptırımlar iki ülkeyi yakınlaştırmış olabilir ancak Annette Bohr, Çin'in daha henüz Rusya'nın Kırım'ı ilhakını resmen tanımadığını hatırlatıyor.