Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, düzenlediği basın toplantısında, "Yasa, Çin'in sınır bağlantılı sorunlardaki pozisyonunu ve önerilerini etkilemeyecektir." dedi.

Yasanın içeriğinin uluslararası teamüllere uygun olduğunu ifade eden Sözcü Vang, "Umarız ilgili ülke (Hindistan), uluslararası ilişkileri yöneten temel normlara bağlı kalır ve Çin'in olağan yasama faaliyeti hakkında yorum yapmaktan kaçınır." ifadesini kullandı.

Çin'in yasama organı Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, 24 Ekim'de sınırları yasa dışı yollardan geçenlere karşı silah kullanımına izin veren Kara Sınırları Yasası'nı kabul etmişti.

1 Ocak 2022'de yürürlüğe girmesi beklenen yeni yasa, kolluk kuvvetlerinin, can veya mal güvenliğini tehlikeye atabilecek saldırıda veya başka şiddet içeren hareketlerde bulunan, sınırı yasa dışı yollarla geçmeye çalışanlara karşı silah kullanmasına izin verirken sınır boyunca her türlü insansız ve mikro-hafif hava araçlarının kullanımını yasaklıyor.

Çin-Hindistan sınır anlaşmazlığı

Çin ile Hindistan arasındaki Himalaya Dağları'nın çevrelediği belirsiz sınır hattı ülkeler arasında egemenlik tartışmalarına neden oluyor. Akarsular, göller, buzullar ve karlı zirvelerin bulunduğu 3 bin 500 kilometrelik sınır, tarafları sık sık karşı karşıya getiriyor.

Pekin yönetimi, "Güney Tibet" olarak adlandırdığı Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprakta hak iddia ederken Yeni Delhi ise Aksai Çin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Pekin yönetimince işgal edildiğini savunuyor.

Taraflar, uzun yıllardır süren görüşmelere rağmen egemenlik ihtilaflarını çözemiyor.

Hint ve Çin sınır birliklerinin çatışması gerilimi artırmıştı

Ladakh bölgesindeki Galwan Vadisi'nde 15 Haziran 2020'de Hint ve Çin askerleri arasında çıkan çatışmada 20 Hint askeri hayatını kaybetmişti. Çin de söz konusu çatışmada 4 askerinin öldüğünü açıklamıştı.

Çatışmanın ardından iki ülke askeri birlikleri sınırda teyakkuz haline geçmiş, Hindistan bölgeye karadan havaya füze savunma sistemi, Çin ise obüsler ve tanklar konuşlandırmıştı.

Bu gerginlik, dünyanın en büyük ordularına sahip ülkelerin kamuoylarındaki "savaş" söylemleriyle daha da artmıştı.