The Guardian, 11 Eylül sonrasında El-Kaide üyesi olduğu iddiasıyla yakalanarak CIA’nın işkence tezgâhlarına gönderilen ve vahşi işkencelere maruz bırakılan Ebu Zübeyde’nin “CIA işkencesi beni ölümün eşiğine nasıl getirdi?” başlıklı bir yazısını yayınladı.

2006’ya kadar çok sert işkencelere maruz bırakılan, 2006 yılında ise “Yaptığımız işkenceler için üzgünüz, senin bir şey bilmediğini anladık!” denilerek Guantanamo’ya gönderilen ve hâlâ burada tutsak olan Ebu Zübeyde’nin işkenceyi anlatan çizimleri de yazıyla birlikte paylaşıldı.

Yazıda Ebu Zübeyde CIA’nın yaptığı işkenceleri detaylı olarak anlattı. Su tahtası, uykusuz bırakma, sıcaklık-soğukluk gibi işkencelere maruz bırakıldığını söyleyen Ebu Zübeyde, haftalarca sıkı bir biçimde zincire vurulu ve çıplak şekilde plastik sandalyenin üzerinde hareketsiz bekletildiğini söyledi.

Yüksek ses ve gürültü işkencesine de maruz kaldığını söyleyen Ebu Zübeyde, “Bir süre sonra, gürültü cihazını yüksek sesli müzik ve şarkıyla değiştirdiler. Bu olduğu zaman gülümsedim. Bunun iyi bir işaret olabileceğini söyledim kendi kendime. Fakat bir gün sonra, emin oldum ki bu iyi bir işaret değildi. Yaklaşan bir felaketin işaretiydi. Çok yüksek sesli müzik ve rahatsız edici şarkı kulaklarımı acıtıyordu. Gürültü cihazı yüksek sesli fakat monotondu. Bum! Bum! Bum! Bu yeni müzik ise farklı notaların karışımıydı: Bum, zen, zzzz, wezzzz. Beynimin yukarı aşağı, sola sağa hareket ettiğini hissediyordum. Şarkı yüksek, uzun bir çığlıkla bitiyordu.” ifadelerini kullandı.

“Onlara, namaz kılabilmem için bana namaz vakitlerini söylemeleri konusunda yalvardım, ancak bunu reddettiler ve benimle alay ettiler. Onlara dedim ki "Ne isterseniz yapın fakat namaz vakitleri, sakalım ve avret yerlerimi örtmem gibi dini konularla alay etmeyin." Bunlar dini meseleler ve onlarla alay etmeye hakları yok.” diyen Ebu Zübeyde, “Seni konuşturmak için istediğimizi yaparız.” cevabını aldığını söyledi.

266 saat boyunca tabutluk işkencesine de maruz bırakılan Ebu Zübeyde, “Beni kutunun içerisine kilitlediklerinde oturmaya çalıştım ancak bu boşunaydı, kutu çok küçüktü. Kıvrılmaya çalıştım ancak çok dardı. Kutunun içerisinde sayısız saatler geçirdim. Bacaklarımı ve belimi bükmekten patlayacakmışım gibi hissettim, bunları bir an dahi doğrultamadım. Acı o kadar şiddetliydi ki bana bilinçsizce çığlık attırdı.” dedi.

"Amerika Nasıl İşkence Ediyor?" başlıklı raporda da yer alan ve Ebu Zübeyde el Filistini tarafından kaleme alınarak The Guardian tarafından yayınlanan yazının tamamını Mepa News Türkçeye tercüme etti. CIA’nın, insanı dehşete düşüren işkence tezgâhlarının teferruatlı bir şekilde anlatıldığı yazının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

Türkçe link

İngilizce link