İsveç'te 5 yıldır yaşayan Suriyeli Diab Talal ve eşi Amal Şeyho, çocuklarının ellerinden alınmasına ilişkin süreci açıklamalarda bulundu.

2017 yılında Birleşmiş Milletler (BM) sığınmacı yerleştirme programı nedeniyle İsveç'in kuzeyindeki Norrbotten bölgesinde ikamet etmeye başladığını anlatan baba Talal, 4 çocuğunun ülkeye geldiği ilk yıllarda, 5. çocuğunun da eşinin 2021 yılında doğum yapmasından hemen sonra ellerinden alındığını dile getirdi.

Uzun yıllardır çocuklarının hasretiyle büyük acı çektiğini belirten Talal, "Başvurmadığımız yer kalmadı. Bize yardım edebilecek bir Allah, bir de Erdoğan kaldı. Türkiye'ye sesleniyorum, Erdoğan'a sesleniyorum, tüm dünyaya sesleniyorum. Biz çocuklarımızı istiyoruz." diye konuştu.

Çocuklarının en küçüğünün 8 aylık, en büyüğünün 9 yaşında olduğunu aktaran acılı baba sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz stresli bir yoldan ve savaştan İsveç'e geldik. İlk geldiğimizde depresyondaydık. Komşumuzun şikayetiyle 4 çocuğumuzu elimizden aldılar. Ardından yapılan soruşturmada, onlara şiddet uyguladığımıza dair kanıta rastlanmamasına rağmen çocuklarımızı geri vermediler. Çocukları farklı ailelere verdiler ve bizle görüşmelerini de yasakladılar. Biz de en tabii hakkımızı kullanarak bu durumu protesto etmek için eylemlere katıldık ve bu, çok ses getirdi. Eylemlerde biz çocuklarımız için gözyaşı dökerken 'İslamcı ve terörist' şeklinde yaftalayarak İsveç medyasında hedef gösterildik."

Anne Amal Şeyho da çocuklarını 4 yıldır göremediğini belirterek "Çocuğumu doğurduktan beş dakika sonra hastanedeyken elimden aldılar. Diğer çocuklarımın da 4 senedir ne görüntülerini ne fotoğraflarını gördüm. 5 çocuğu elinden alınmış bir annenin ruh hali nasıl olur, siz düşünün." dedi.

İsveç Norrbotten Belediyesine ait Sosyal Hizmetler Kurumu ise "Çocukların, şiddet gördükleri için normal prosedür uygulanarak aileden alındığı" açıklamasında bulundu.

İsveç'in Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada da Sosyal Hizmetler'in Müslüman çocuklarına kötü muamele ettiğine ilişkin iddialar reddedildi.

Açıklamada, "Hem İsveç'te hem de yurt dışında İsveç sosyal hizmetlerinin, Müslüman çocukları kaçırdığı, hapsettiği ve bu çocuklara cinsel istismarda bulunduğunu iddia eden çeşitli sosyal medya mecralarında çok saldırganca bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu enformasyon, elbette ciddi biçimde yanıltıcı, tek amacı gerilim yaratmak ve güvensizlik yaymak." ifadeleri kullanıldı.

Büyükelçiliğin açıklamasında ayrıca, "İsveç Sosyal Hizmetleri'nin, öncelikle gönüllülük ilkesine dayalı Sosyal Hizmetler Yasası ile yönetildiği, öte yandan Genç İnsanların Bakımı Yasası'ndaki tamamlayıcı hükümlerin, belli vakalarda rıza alınmadan önlemlere karar verilmesini mümkün kıldığı" kaydedildi.

İsveç her yıl 20 bin çocuğu ailesinden alıyor

İsveç Sosyal Hizmet Kurumu tarafından mülteci akınlarının başladığı 2010 yılından bu yana her yıl 20 binden fazla çocuk ailelerinden alındı. Bunların önemli bir bölümünü de Müslümanların çocukları oluşturdu. Bu bilgi İsveç Bilgi Merkezi tarafından da doğrulandı.