Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın dosyasının Suudi Arabistan adli makamlarına devrine yönelik karara Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz tarafından itiraz edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki 8. duruşmada açıklanan davanın durdurulması ve dava dosyasının Suudi Arabistan yetkili makamlarına devrine yönelik hükme itirazda bulunuldu.

Davanın müdahili Hatice Cengiz'in avukatı Gökmen Başpınar, davaya bakan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını üst mahkeme olarak değerlendirme yetkisi olan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz dilekçesi sundu.

Dilekçede, mahkemenin 7 Nisan tarihli duruşmasında verilen, kamu davasının durması ve dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesi kararının yasaya ve usule aykırı olduğu belirtildi.

Kararın, Anayasa başta olmak üzere 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırılık teşkil ettiği vurgulanan dilekçede, savcılık mütalaasıyla oluru sorulan Adalet Bakanlığının devir konusunda olumlu görüşünün hukuki dayanaktan yoksun olduğu savunuldu.

Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu'nun ilgili maddesinde yer alan kovuşturmanın devri müessesesinin bu olaya yanlış, eksik ve hatalı uyarlandığı öne sürülen dilekçede, Suudi Arabistan'daki yargılamanın bittiğine yer verildi.

Dilekçede, yargılamanın devrinin fiilen mümkün bulunmadığı, yapılması gereken şeyin de sanıkların suçun işlendiği ülkeye iade edilmesi olduğu belirtilerek, "Ancak Suudi Arabistan, Türkiye’nin iade talebini reddetmişken Türkiye’nin hangi hukuki ya da siyasi gerekçeyle yargılamayı Suudi Arabistan’a devretme kararı aldığı anlaşılamamaktadır." denildi.

Mahkumiyet kararının dışında bir karar verilmesi durumunda kararın gerekçesi değerlendirilmek suretiyle kovuşturmaya devam edilebileceği öne sürülen dilekçede, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında herhangi bir anlaşmanın ve mütekabiliyetin bulunmadığı bilgisinin bizzat Adalet Bakanlığının mahkemeye verdiği cevaptan anlaşıldığı kaydedildi.

"Suudi makamlarca adil bir yargılama yapılmayacağı açık olup bizzat iddianamede dahi bu durumdan bahsedilmektedir." ifadesine yer verilen dilekçede, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tesis edilen kamu davasının durması ve kovuşturmanın Suudi Arabistan'a devredilmesi kararının kaldırılmasına hükmedilmesi istendi.