Perşembe günü, her yıl düzenlenen Valdai Tartışma Kulübü toplantısına katılan Putin, hiçbir zaman nükleer silah kullanımı konusunda “proaktif” bir şey söylemediklerini, buna karşın Batılı liderlerin dile getirdiği yorumlara kinayelerle cevap verdiklerini ifade etti.

Putin, daha önce de tekrarladığı gibi Rusya’nın kendisini korumak adına “mümkün olan tüm araçları” kullanacağı konusunda uyardı.

Rus lider, Batılı ülkelerin Rusya’nın bağımsızlığını ve benzersizliğini inkar etmesini “tehlikeli, kanlı ve kirli oyun” olarak yorumladı ve Batı'nın dünya meseleleri üzerindeki "tam egemenliğinin" artık sona erdiğini savundu.

“Tarihi bir an” yaşandığını ileri süren Putin, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana "en tehlikeli" ve öngörülemez yıllarla karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.

Putin, Batı’nın dünyayı yönetmek için “umutsuzca hareket ettiğini” ifade etti ve "Gözlerimizin önünde bir gelecek dünya düzeni kuruluyor" dedi. Ayrıca ABD öncülüğündeki Batı'yı da Rusya'yı yok etmeye çalıştığını söyledi.

Erdoğan ve Türkiye hakkında: Güvenilir bir ortak

Konuşmasında ağırlıkla Batı'nın bütün dünyaya kendi standartlarını, kendi görüşlerini dayattığını ve bütün dünya pazarlarına hakim olmayı hedeflediğini kaydeden söyleyen Putin, soruları yanıtlarken, Türkiye ile ilişkilere de değindi.

"İki yıl önce Erdoğan hakkında olumlu şeyler söylediniz. Düşünceleriniz değişti mi?" sorusuna cevaben Putin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir lider, üçüncü ülkelerin çıkarları doğrultusunda hareket etmiyor, her zaman Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda hareket ediyor" dedi.

Erdoğan'la iş yapmanın her zaman "kolay" olmadığını ama Türkiye'nin her zaman "güvenilir" ve anlaşmaya açık bir ortak olduğunu da kaydetti.

Putin bu nedenle Suriye, güvenlik, ekonomi, altyapı gibi hassas konular da dahil birçok soruna çözüm bulabildiklerini söyledi.

"Eğer zor bir yoldan geçerek anlaşma sağlayabildiysek, bunun uygulanacağından emin olabiliriz. İlişkilerimizin en önemli özelliği, güvenirlik ve istikrardır" diye ekledi.

Türkiye Ukrayna'nın işgalinden bu yana geçen 8 aylık süreç içerisinde Kiev ile Moskova arasında Karadeniz tahıl anlaşması ve esir değişimi konularında arabuluculuk yaptı.