Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Rus ve Çin savaş gemilerinin Pasifik Okyanusu'ndaki ilk ortak devriyeyi gerçekleştirdiği belirtildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Rus Donanması ve Çin Deniz Kuvvetleri'ne ait savaş gemileri, 17-23 Ekim tarihleri arasında, Batı Pasifik Okyanusu'nda ilk devriyeyi gerçekleştirdi" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, gemilerin devriyenin bir parçası olarak Çin-Japonya arasında gerilimlere neden olan Japon Denizi'ni geçtiği ve ortak taktik manevra yaptığı belirtildi.

Rusya, Pasifik Filosunun 10 gemisi tarafından temsil edilirken, devriyeye Çin tarafından beş gemi katıldı.

14-17 Ekim tarihleri arasında Rusya ve Çin, Japonya Denizi'nde "Denizcilik Etkileşimi-2021" ortak deniz tatbikatları düzenledi. Rus ordusuna göre, ekipler ortak taktik manevralar, müfrezelere mayın önleme desteği ve deniz hedeflerine topçu ateşi tatbikatları gerçekleştirdi.

Tayvan gerilimi had safhada

ABD ile Çin arasındaki Tayvan gerilimi had safhaya ulaşırken, Tayvan ile ilgili Çin'e yönelik mesaj bizzat Amerikan Başkanı Joe Biden'dan geldi.

Biden açıklamasında, "İnsanların Biden'ın Çin ile yeni bir soğuk savaş başlatmak istediğini söylediğini duyuyorsunuz. Ben Çin ile soğuk bir savaş istemiyorum. Sadece Çin'in geri adım atmayacağımızı anlamasını istiyorum. Hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz. Çin saldırmaya çalışırsa ABD'nin Tayvan'ın savunmasına geleceğini mi söylüyorum? Evet. Bunu yapma taahhüdümüz var" dedi.

Biden'ın açıklamalarına Çin'den cevap gecikmedi

Çin makamlarından yapılan açıklamada, "ABD'yi, tek Çin ilkesine etkin bir şekilde bağlı kalmaya, Tayvan konusunda söz ve davranışlarında dikkatli olmaya ve Tayvan'ın ayrılıkçı güçlerine yanlış sinyaller göndermemeye, Çin-ABD ilişkilerine, barışa ve Tayvan Boğazı'ndaki istikrara ciddi zarar vermemeye çağırıyoruz" denildi.

Tayvan meselesi

Japonya'nın 1895 yılındaki savaşta Çin'i yenilgiye uğratarak el koyduğu Tayvan Adası'ndan, mağlubiyetle ayrıldığı İkinci Dünya Savaşı sonrası çekildi. Savaş sonrası Çin'de, komünistlerle milliyetçiler arasında iç savaş başladı. 1949 yılında Mao Zedong öncülüğündeki Çin Komünist Partisi'nin iktidarı almasıyla, Milliyetçi Parti yanlıları kaçarak Tayvan Adası'na sığındı.

Komünist Parti yönetimindeki Çin Halk Cumhuriyeti'nden adaya kaçan milliyetçiler 1912 yılında kurulan Çin Cumhuriyeti'nin burada devam ettiğini savunurken, Komünist Parti Tayvan'ı ülkenin özerk bir bölgesi olarak görmeye devam etti.

Ülkede ortaya çıkan iki farklı siyasi otoritenin neden olduğu gerilim ve karmaşa 1971'deki Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla yeni bir boyut kazandı. BM siyasi otorite olarak tanıdığı Çin Cumhuriyeti (Tayvan) yerine siyasi otorite olarak Çin Halk Cumhuriyetini tanıma kararı aldı.

Karar sonrası Tayvan, bağımsızlık arayışını dönemsel farklılıklarla sürdürdü. 2005 yılında Çin Ulusal Kongresi'nin yürürlüğe koyduğu 'ayrılma/bölünme karşıtı kanun' (Anti-secession Law) ile Tayvan'a karşı sürdüreceği tutumu açık bir şekilde ortaya koydu.