To read in English click here

ABD'de Selman Rüşdi'nin yaralanmasından bahsetmek istiyorum. Kendisi Müslüman olduğu zannedilen bir Hintliydi. İslam aleyhinde birçok şey yaptı. O şüphesiz ki, gerçek bir inanan değil. Fakat İslam'a karşı bir tür savaşa girişti ve bu savaş düşmanlar tarafından kullanılıyor. İsraillilerle iyi ilişkileri var. Yıllar önce ABD'ye gitti ve ABD vatandaşı oldu. O bir hain ve Lübnanlı bir adam kendini feda ederek ona suikast girişiminde bulundu. Rüşdi bu saldırı sonucunda yaralandı.

İnsanların istedikleri her şeyi düşünüp inanabileceklerini söylemek isterim, ancak diğerlerine saygılı olmalılar. Rüşdi Müslüman kökenlidir ve bu da Müslümanlara karşı daha saygılı olabileceği anlamına gelir. Ancak bazı Hıristiyanlar ve Yahudiler İslam'a ve Müslümanlara karşı Ruşdi'den daha saygılıdır. Unutmayın ki 33 yıl önce İran devriminin lideri Humeyni, Rüştü'nün öldürülmesiyle ilgili bir fetva vermişti.

Ben bir Şii değilim, ben bir Sünniyim; ama bazı meselelerde İran'ı destekliyorum. Bazen ABD emperyalizmi ve İsrail ile karşı karşıya geliyorlar. Humeyni Irak'tan kovulduğunda ben oradaydım. Sonra İsrail'in baskısı nedeniyle Ürdün'e gittim. Ürdün Kralı bizi korudu. İsrail de bizim hakkımızda ona baskı yaptı. Ondan sonra Sudan'a gittim ve Sudan'ın hain cumhurbaşkanı beni Usame bin Ladin gibi Batı ülkelerinin istihbarat servislerine 50 milyon dolara sattı. Evimi buldular ve tutuklandım. Söylemek istediğim şey, hainlerin mutlaka ortadan kaldırılması gerektiğidir. Bir insan inançsız olabilir, bu sorun değildir. Mesela ben de gençken, inanan biri değildim. 1970'lerde İslam'a geçtim.

Hukukî meseleler hakkında da bir şeyler söylemeliyim. ABD'nin emperyalistleri kendi hukuklarına uymuyorlar. Küba’nın Amerikalılar tarafından işgal edilen bir bölümünde yasadışı olarak bir hapishane kurdular ve insanlara işkence ettiler. Usame bin Ladin'i öldürdüler. ABD'nin düşmanıydı ve elbette onu öldürmek istiyorlardı. Ama suikast düzenledikten sonra cesedini denize attılar. Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

İnsanları inançlarından dolayı öldürmeye katılmıyorum. Ancak belirttiğim üzere insanlar diğerlerinin inançlarına saygılı olmalıdır. Aksi takdirde, saygı duymazsalar bu kişiler ortadan kaldırılmalıdır. Humeyni de, Rüştü'nün öldürülmesine izin vermişti.

***

3 yıldır Venezuela'ya dönmeyi bekliyorum. Resmi olarak geri dönmeyi talep ettik. Fransa'nın hali hazırdaki Adalet Bakanı 1995 yılında avukatımdı. Venezuela Adalet Bakanı, evet dönüşü onaylıyoruz, dedi; ancak hiçbir şey yapmadı. Çünkü Venezüella'da hainler var ve ülkeyi mahvettiler. Beni görmek istemiyorlar. Çünkü medya tarafından çok iyi tanınan bir adam olarak, Bolivarcı Devrim üzerinde bir etkim olmasından korkuyorlar. İhanetlerin bedelini ödemek zorunda kalacaklar.

Venezuela dünyanın en zengin ülkesidir. Ülke dünyanın en büyük su rezervlerine sahip olmasına rağmen evlerde su yok. Bu resmi bir bilgidir. Venezuela en büyük petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen benzin bulmak zor. Her konuda stratejik hatalar yapıyorlar. Hükümete nüfuz eden yozlaşmış adamlar hala hükümette ve sorun çıkarıyorlar. Örneğin, Venezuela'nın tüm altın rezervi Londra'daydı. Yıllar önce altının Venezuela Merkez Bankası'na geri getirilmesi gerektiği konusunda uyarmıştım. Hiçbir şey yapmadılar. Şimdi, İngiltere altınları Venezuela'ya vermiyor. Bu, hükümetin yolsuzluğu ve hastalığı hakkında sadece bir örnektir. Başkan Maduro çok dikkatli olmalı. Çünkü ona da ihanet ediyorlar. Ayrıca Başkan Chaves'e ihanet ettiler. Yıllar önce, 1949'da dünyanın en zengin ülkesinde doğdum. Perez Jimenes diktatörlüğünün sonunda herkes için evler inşa etti. O bir diktatördü ve devrildi. İnsanlar daha iyi yaşamak istediler ama yapmadılar. Örneğin, Peres Jimenes iktidardayken burada hapiste olsaydım, uzun zaman önce dışarı çıkardım. Çünkü Venezuela'nın çıkarlarını korumak istiyorum. Ama şimdi, üç yıldır bir formalite sebebiyle bekliyorum. Bunu yapmıyorlar. Ülke hatalardan dolayı mahvoldu; ama ders almıyorlar. Umarım bir gün tüm bunlar çözülür. Başkan Maduro hatalarını düzeltecek ve gerçek Bolivarcı Devrimi koruyacaktır.

Allahü Ekber!

13.08.2022