Dünya genelinde mevcut düzenin devam edemeyeceğini ihtar eden halk, ekonomik ve siyasi krizlerden dolayı Sri Lanka'da protestolara başladı. Halk, hükümetin OHAL yasalarını, “barışçıl” protestolara müdahale etmek için kötüye kullandığı gerekçesi ile ayaklandı.

Başkent Kolombo’daki Bağımsızlık Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce sendika lideri ve dini liderler, kötüye kullanıldığını düşündükleri OHAL yasalarının kaldırılmasının yanı sıra parlamentonun feshedilmesini ve hükümetin “barışçıl” gösterileri engellememesini istedi.

Öte yandan, 4 Ağustos’ta gözaltına alınan hükümet karşıtı protestoların önde gelen isimlerinden Öğretmenler Sendikası Başkanı Joseph Stalin’in kefaletle serbest bırakıldığı bildirildi.

Stalin’in, mahkeme kararını ihlal ederek 28 Mayıs’ta yapılan hükümet karşıtı gösterilere katıldığı için gözaltına alındığı belirtilmişti.

Ayrıca Stalin, Devlet Başkanı Ranil Wichkremesinghe’nin göreve gelmesinden bu yana gözaltına alınan en üst düzey sendika üyesi idi.

20 Temmuz’da Devlet Başkanlığı koltuğuna oturan Wickremesinghe, "göstericiler" ve "isyancıların" birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayarak şiddet içeren eylemlerde bulunanlara karşı sıkı tedbirlerin uygulanacağını söylemişti.

Sri Lanka'daki olaylar

Sri Lankalılar, ülkenin içinde bulunduğu mali duruma ve yakıt sıkıntısına yönelik protestolarını mart sonunda artırmıştı. Şiddet olayları sonrası ülke çapında sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve hükümet, protestolar sırasında kamu malına veya başkalarına zarar veren herkese ateş açılması talimatını vermişti.

Ekonomik krizdeki Sri Lanka'da protestocular, 9 Temmuz'da başbakanlık konutuna girip binayı ateşe vermişti.

Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, eşi ve iki korumasıyla 13 Temmuz'da Maldivler'e, bir sonraki gün de Singapur'a gitmişti.

Rajapaksa, 14 Temmuz'da elektronik posta yoluyla istifa mektubunu göndermişti. Bunun ardından 20 Temmuz'da Sri Lanka Meclisinde yapılan oylamada, Geçici Devlet Başkanı ve Başbakan Ranil Wickremesinghe, ülkenin yeni devlet başkanı seçilmişti.