Esed rejimi güçlerinin ele geçirdiği yerleşimlerdeki siviller, hayatlarını kurtarabilmek için nispeten daha güvenli gördükleri Suriye-Türkiye sınır hattındaki kamplara kaçmak zorunda kaldı.

Yerinden edilen ailelerin bir kısmı, sınır hattındaki çadır kentlerde yer bulurken bir kısmı da okulları kendisine mesken yaptı.

Söz konusu okullarda yerinden edilmiş en az 56 aile zor şartlarda yaşıyor.

İdlib'in Maarratunnüman ilçesinden göç ederek yarı harabe okula sığınan Muhanne Abdullah, yaptığı açıklamada, kalacak yer olmadığı için okul içine kurdukları çadırda yaşadıklarını söyledi.

Olumsuz yaşam koşulları nedeniyle çocukların sürekli hasta olduğunu belirten Abdullah, "Yazın sıcak, kışın da soğuk oluyor. Allah’ın rahmeti altında yaşıyoruz." dedi.

Başka gidecek yerlerinin olmadığını ifade eden Abdullah, çocuklarıyla hayırseverlerin gönderdiği yardımlarla hayata tutunduklarını belirtti.

Esed rejiminin saldırılarında ayağından yaralanan ve yürümekte zorluk çeken Abdullah, okulun yıkılmak üzere olduğunu, yağmur yağdığında üzerlerine duvarların yıkılmaması için balkonun altına sığınarak korunmaya çalıştıklarını söyledi.

Zorluk içinde yaşadıklarını belirten Nur Hammam da kış aylarının geldiğini, odun almak için paralarının olmadığını söyledi.

Rus uçaklarının bölgede uçtuğu anlarda ağaçların altına saklandıklarını anlatan Hammam, "Bir kısmı yıkılmış okul içinde hayat sürmek zor. Yaşam koşullarına uygun değil. Burada hijyen yok. Yaşamakta zorlanıyoruz. Kış günlerinde çok üşüyoruz. Sadece battaniyelerle ısınmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

"Tek hayalim, bir sobamın olması"

Kış için herhangi bir hazırlık yapamadığı söyleyen Hammam, "Tek hayalim, bir sobamın olması, çocuklarımın ısınması için yakacak, onlara meyve ve sebze almak." ifadelerini kullandı.

Yıkılmak üzere olan bir okulda bazen ölümle burun buruna kaldıklarını dile getiren Hammam, "Okulun bahçesinden yürürken başımıza taş düşüyor. Çocuklarımı okula gönderemiyorum." dedi.

İdlib'deki durum

Türkiye, Rusya ve İran, 2017'deki Astana toplantısında Esed rejiminin kontrolünde olmayan alanda 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturma karar aldı.

Rejim, İran destekli teröristler ve Rusya, saldırılara devam edip, 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için ek mutabakata varsa da saldırılar Mayıs 2019'da tekrar şiddetlendi. Türkiye ile Rusya’nın 5 Mart 2020'de sağladığı yeni mutabakatın ardından ateşkes büyük ölçüde korunuyor.

2017-2020 döneminde saldırılardan kaçan yaklaşık 2 milyon sivil, Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.