Taliban'ın geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Afganistan'da yönetimi devralmasıyla birlikte ABD, küresel ekonomi içerisinde Afganistan'a yer vermeme ve yabancı fonların ülkeye girişini durdurma kararı almıştı.

The Economist'in haberine göre, bir kısmı ABD'de tutulan Afganistan'ın merkez bankası rezervleri dondurulmuş ve bunlara el konulmuştu. ABD destekli eski Kabil yönetiminin düşmesi sonrası Afganistan'a yapılan yaptırımlar, Afgan bankalarının yurt dışı bankacılık sistemleriyle işlem yapamamasına da neden olmuştu.

"Devlet kurumlarında yolsuzluk ortadan kaldırıldı"

Ancak tüm bu yaptırımların gündelik hayat dahil birçok alanı bütüncül şekilde etkilemesine rağmen Afganistan'daki İslam Emirliği yönetimi, yıllık gelir bütçesini 2,1 milyar dolar olarak tahmin etti. Yeni yönetimin bu tahmininin beklenenden yüksek çıkması, Taliban'ın vergi toplamadaki deneyimine, devlet kurumlarında zimmete para geçirmeyi ve yolsuzluğu sıfıra indirmesine ve ayrıca rüşveti ortadan kaldırmasına bağlandı.

Yeni yönetimin kaydettiği bu gelişmeler büyük bir başarı olarak görüldü. ABD ve yabancı fonların desteğinden yoksun kalan İslam Emirliği yönetiminin, Kabil hükümetinin 2020 yılında elde ettiği 2,3 milyar dolara yakın bir geliri sağlayacağı tahmini, başarı olarak görülmesinde en büyük etkendi.

Öte yandan Kabil hükümetinin devrilmesiyle iş gücünün ve yüksek gelirlere sahip Afgan iş adamlarının ülkeyi terki, ticarette büyük oranda azalma ve benzeri unsurlar, Afganistan'ın daha da fazla gelir elde etmesi önünde engel oldu.

Bu unsurlar ve yabancı sermaye dahil toplam finansmanın 5,7 milyar dolarlara ulaştığı lakin yabancı fonların oluşturduğu kredilere ve hibelere erişimi olamayan yeni yönetimin bu geliri elde edemeyeceği biliniyor.

Yeni yönetimin ayrıca eski hükümetten devşirdiği yetkililerin finansal sistemi geliştirme konusunda etkisi olduğu düşünülüyor.

Diğer yandan özellikle rüşvetin ortadan kaldırılmasının da ekonomiye katkısının büyük olduğu belirtiliyor.