Protestocuların, salı günü parlamento binasının önündeki bölgede oluşturduğu "Özgürlük Kampı"ndaki gösterici sayısı bugün itibarıyla 250'den yaklaşık 1500'e çıktı.

Göstericiler, çadır alanını Kanada'nın başkenti Ottawa'daki aşı karşıtı kamyoncuların düzenlediği "Özgürlük Konvoyu"ndan ilham alarak hazırladı.

Aşı karşıtları salı günü araçlarıyla başkent Wellington'da yolları kilitlemiş ve yanlarında getirdikleri çadırlarla parlamento binasının önüne kamp kurmuşlardı.

İlk etapta olaysız geçen protestolara perşembe günü polisin müdahale etmesi üzerine göstericilerle güvenlik güçleri arasında çatışma yaşanmıştı.

Kampı dağıtmak için alana giren polis, 112 protestocuyu tutuklamış ve göstericilere karşı biber gazı kullanmıştı. Arbedede iki polis de yaralanmıştı.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan ve soyadını paylaşmak istemeyen protestoculardan Carrie, polis müdahalesine tepki göstererek "Polisin bize davranışı hepimizi derinden sarstı" dedi.

Carrie, "Dün yaptıkları hepimizin öngörülerini aştı. Acımasızca, çok gaddarcaydı" ifadelerini kullandı.

Wellington polisi dün yaptığı açıklamadaysa ekiplerin göstericilere "ölçülü müdahalede" bulunduğunu savunmuştu.

Wellington Polis Teşkilatı Başkomiseri Corrie Parnell, açıklamasında "Polis, parlamento alanındaki protestoları kontrol altında tutmaya ve takip etmeye devam ediyor. Ekipler göstericiler arasında farklı amaçlarla burada bulunan kesimler olduğunu tespit etti. Bu da net ve anlamlı bir iletişim kanalı oluşturulmasını zorlaştırıyor" ifadelerine yer vermişti.

Parlamento binasının bulunduğu bölgenin halka kapatılmasına karar verilirken, güvenlik güçleri bu kuralı katı şekilde uygulamıyor.

Yeni Zelanda'da sağlık, hukuk ve eğitim alanında çalışanlarla kolluk kuvvetleri için Kovid-19 aşısı zorunluluğu bulunuyor. Ayrıca spor müsabakaları, dini törenler ve restoranlara girişte aşı belgesi gösterilmesi gerekiyor.

Kaynak: Independent Türkçe, Guardian, AFP