Ülkemizdeki Batıcı laik kesim, 4-6 yaş grubuna verilen dini eğitime ve ortaöğretimdeki ‘seçmeli din derslerine” ‘ortaçağ zihniyeti’ yaftasıyla karşı çıkarken; Batı, çocuklara küçük yaştan itibaren din eğitimi verilmesini zorunlu tutuyor. Dini eğitimi pedagojik bir zorunluluk olarak gören birçok Avrupa ülkesi, anaokulu döneminde kiliselerde, orta ve lise eğitimi döneminde ise okullarda Hristiyanlığın temel prensiplerini ders olarak okutuyor. İşte bazı Batılı ülkelerden örnekler...

Aydınlanmayı ‘çarpık bir modernleşme’ olarak algılayan ülkemizdeki seküler mültecilerin ‘din eğitimini’ çağ dışılık olarak yorumlasa da bu alanda yazılmış akademik makaleler tam tersini söylüyor. Peter Schreıner, “Avrupa Bağlamında Din Eğitimi”, Doç. Dr. İrfan Başkurt tarafında yazılan ‘Almanya’da Dini Eğitim’ ve Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın tarafından kaleme alınan ‘Avrupa Birliği Ülkelerinde Din Öğretimi ve Türkiye İle Karşılaştırılması’ makaleleri, Batılı ülkelerde, din derslerinin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunu gözler önüne seriyor.

Sosyal derslerde başarıyı sağlıyor

Türkiye’de bir avuç azgın azınlık din dersleri konusunda kamuoyunu manipüle edip, insan hak ve hürriyetlerine ket vurmaya çalışsa da bilimsel araştırmalar din derslerinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Din derslerinin çocuk psikolojisini olumsuz etkilediği yönünde propaganda yapanların aksine alanının uzman isimleri tarafından hazırlanan karşılaştırmalı makaleler din ve ahlak temelli derslerin pedagojik bir gereklilik olduğu konusunda hemfikir. Peter Schreıner, “Avrupa Bağlamında Din Eğitimi” isimli makalesinde çarpıcı bir tespitte bulunuyor. Schreıner, din eğitimi almayan çocukların sosyal bilimler derslerinde nispeten daha az başarı gösterdiklerini şu sözlerle anlatıyor: “Son yıllarda okullarda ‘dinî bilginin gerekliliği’ konusunda ciddi bir tartışma başlamıştır. Öğretmenler öğrencilerin temel din (dinler) bilgisi olmadan tarih, sanat, hata Fransızcayı anlayamayacaklarını fark ettiler.”

Anaokulunda da din eğitim var

Doç. Dr. İrfan Başkurt tarafında yazılan ‘Almanya’da Dini Eğitim’ başlıklı makalede de dini eğitimin Almanya’da anayasal güvence altında olduğu vurgulanıyor. Söz konusu makalede “Din dersi, dini olmayan okullar hariç bütün resmi okullarda mecburidir. Din dersi, devletin kontrol hakkına halel gelmeyecek şekilde kiliselerin temel ilkelerde anlaşmak suretiyle verilir” ifadelerine yer veriliyor. Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın tarafından yazılan ‘Avrupa Birliği Ülkelerinde Din Öğretimi ve Türkiye İle Karşılaştırılması’ başlıklı makalede ise çeşitli Avrupa ülkelerindeki din dersi uygulamalarını teferruatıyla ele alınıyor. Makalede Almanya ile ilgili şu ifadeler yer alıyor: “Almanya’da anaokullarının büyük bir bölümü Kiliselere aittir. Devlete bağlı anaokullarında da dinî motifler sürekli kullanılmaktadır.”

Avrupa'da din dersi zorunlu

Aynı makalede, “Avusturya’da ilk ve orta dereceli okullarda öğrenci, din dersi ya da ahlâk (etik) derslerinden birisini okumak zorundadır” ifadelerine de yer veriliyor. Avrupa’nın kalbi olarak nitelendirilen Belçika için ise şu satırlar yer alıyor: “Belçika’da resmî okullarda, ilk ve orta öğretim boyunca öğrenci haftada en az 2 saat olmak üzere Din ya da Ahlâk (Moral) derslerinden birisini seçerek okumak zorundadır. Anaokulu, ilk ve ortaöğretimde ayrıca “Animasyon” dersleri vardır. Bu dersler, Katolik okullarında ‘Ruhanî Animasyon’ adı ile aynen din dersi gibi ya da din dersini tamamlayıcı şeklinde yapılmaktadır.” Avrupa’nın en özgürlükçü ülkeleri olarak nitelendirilen Danimarka ve İsveç’te de zorunlu din derslerinin olduğunun belirtildiği makalede “Danimarka’da din dersi ilköğretim okullarının 1-9. sınıflarında “Hristiyanlık Bilgisi”, 10 sınıfta ve liselerde “Din Bilgisi” adı altında okutulmaktadır. İsveç devlet okullarında haftada iki saat, “Din Bilgisi” dersi zorunlu ders olarak okutulmaktadır” ifadelerine yer veriliyor.

Yeniakit