Türkiye birçok turunçgil ürünü AB ülkelerine ihraç ediyor. Ancak görünüşe bakılırsa bu ürünler AB standartlarını karşılamıyor. Zira hepsi, taşıdıkları toksik bir madde nedeniyle geri gönderiliyor.

Türkiye’den gönderilen greyfurt, portakal ve mandalinalarda ‘klorpirifos’ adı verilen bir ilaç bulundu. Zehir diyebileceğimiz ve temelde ekinlerde, hayvanlarda ve binalarda ve diğer ortamlarda böcekler ve solucanlar da dahil olmak üzere bazı canlıları öldürmek için kullanılan bu madde yakın zamanda ABD’de yasaklandı, AB ülkelerinde ise uzun süredir yasak.

Tarım ilaçlarında kullanılan klorpirifos, özellikle sinir sistemine ve endokrin sistemine ciddi hasarlar veriyor. Herkesin zarar görebileceği bu maddenin en çok riske soktuğu kişiler ise bebek ve çocuklar. Klorpirifosa maruz kalan çocuklarda nöro-davranışsal gelişiminde sorunlar çıkmakla beraber hormonal sistem bozuklukları da gelişebiliyor. Dolayısıyla sağlıksız derecede kilo alımı, büyüme sorunları, hiperaktivite, disleksi ve kanser gibi birçok sağlık problemi bu maddenin beraberinde geliyor.

Gıda mühendisi, insan hakları ve çevre aktivisti Bülent Şık, Twitter’dan paylaştığı gönderilerle Türkiye’nin ihracat konusundaki bir sorunundan bahsetti. Ancak asıl sorun, ihracattan öte ülkemizdeki ve yurt dışındaki insanların sağlığıydı. Zira birçok Avrupa ülkesi, Türkiye’den ithal ettikleri meyvelerde klorpirifos bulduğu için meyveleri reddetti. Yakın zamanda ABD’nin de yasakladığı bu madde konusunda henüz Türkiye’de bir adım atılmadı.

Avrupa’da yapılan testlere göre Türkiye’deki tarım ürünlerindeki klorpirifos miktarı çok yüksek. Çocuklar da dahil olmak üzere vatandaşların haberleri bile olmadan bu maddeyi sürekli vücuduna aldığını düşünürsek acilen bu konuda harekete geçilmesi gerekiyor.

Webtekno