Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı'nda konuşuyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin konuşmasının satır başları şöyle;

Türkiye ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon tedbirleri tanıtım toplantısındayız bildiğiniz üzere geçen yıl aralık ayında Türkiye Ekonomi Modeli adımlarımızı bir bir işliyoruz. bugün de 20 Aralık'tan sonra önemli bir eşiği geçeciğiz. Güçlü üretim, güçlü ihracat, güçlü kalkınma ve bunun için tek hedef istikrar.

Öncelikle biliyorsunuz geçen 20 Aralık'tan itibaren sayın Cumhurbaşkanımız hızlı bir şekilde saat 19.00 itibarıyla tedbirler paketini sunmuştu. İlk paketimiz koruma mevduatı ile ilgiliydi. O günden bugüne kadar elhamdülillah en önemli sac ayaklarından bir tanesi tam işleyiş halinde. Bu Türk lirasına olan güvenin, inancın ve sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde koymuş olduğu performansın tescil edilmesiydi. Gün geçtikçe mevduatın oranı ve ağırlığı bozdurulan dövizin lehine döndü. 340 milyar liraya varmış olan mevduat koruma hesabındaki miktar 10 milyar doları geçti.

Yastıkaltı altınların entegrasyonu

Şimdi adım adım ortaya koyduğumuz tedbirlerden ikincisi yani altınla ilgili tedbirlerimiz neler. Bu model yastık altı birikimleri finansal sisteme kazandıracak. Büyümenin finansmanında dış tasarrufların yerine yerli tasarrufların merkeze alınmasını sağlayacak. TL cinsi tasarrufların cazibesinin artırılmasını sağlayacaktır.

Nasıl çalışacak? Bu tasarrufların finansal sisteme kazandırılması hem vatandaşımıza yeni bir kazanç kapısı açacak hem de ülkemizin büyümesine destek verecektir. 2022 Mart ayında 1 Mart'tan itibaren her ilde en az bir adet olmak üzere 2022 yılında da 1500'ün üzerindeki kuyumcunun dahil olacağı çalışmayı başlatıyoruz. Yeni uygulama ile Ahmet amca, Ahmet dayı, Ayşe teyze bugünlerde Kıbrıs'taki şehit ve gazilerimizi üzdüğü için ona Emine teyze diyelim. Fiziki olarak biriktirdikleri altın tasarruflarını güvenli bir şekilde kuyumcu ve bankalara teslim edecekler.

Altınlar banka, platformlar ve kuyumcular aracılığıyla alınacak

Talep etmeleri halinde fiziki olarak da geri alabileceklerdir. Katılım hesaplarına fiziki altınlarını yatırabilecekleri gibi katılım hesabı açarak değer korumasından faydalanırken aynı zamanda risksiz bir kazanç sağlayacaklardır. Fiziki altın teslim noktaları bankalar olacak, platformlar ve kuyumcular olacak. Kuyumcuların sayısı 1500'ün üzerinde olacak Mart ayından itibaren. Yıl sonu en az 10 bin kuyumcunun devreye alındığı bir sistemi paydaşlarımızya yerine getireceğiz. Paydaşlarımız altın rafinerileri ve bunların içindeki tecrübeli olan sektörün önde gidenleri olacak. Takas Bank, Borsa İstanbul ve Darphane olacak. Bunlar bankalarla birlikte iş birliğini geliştirecek ve teyzelerimizin, annelerimizin altınlarının ekonomiye kazandırılması yönünde bizi motive edeceklerdir.

Fiziki altın çekimi banka tarafından yeni üretim altın şeklinde verilecek

Vatandaş mevcut ziynet altınını teslim edecek katılım bankaları ve kamu mevduat bankaları bu işleyişteki en önemli araçlar olacak. Fiziki altın çekimi banka tarafından yeni üretim altın şeklinde verilecek. Vatandaşlarımızın altınlarını sisteme rahatlıkla koyabilmesi için başta sisteme dahil olacak kuyumcu sayısının artırılması olmak üzere kapsamlı çalışmaları vakit kaybetmeden hayata geçiriyoruz. Toplama sürecinde bankalarımızın bazı şubeleri sürekli aracılık edecek.

Altın bir tasarruf aracı ekonomiye kazandırılacak. Tasarruflarımızı bir tarafta artırırken diğer taraftanda Türkiye Ekonomi Modeli'nin gereklerini yerine getirecek dağıtım sistemini iyi kurmamız lazım. Bunlardan bir tanesi tüm iş dünyamızın aslında bildiği ve bugüne kadar hep faydalandığı ayaklarından bir tanesi Hazine Destekli Kefalet sistemi yani KGF. Bununla da biz üreticilerimizin, imalatçılarımızın tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz.

Dengeli ve sürdürülebilir büyütmeye katkı sağlanması, Yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi, cari dengeyi sağlaması, finansmana erişimin kolaylaştırılması bununla sağlanacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme. Geçen yıl dengeli büyümenin en önemli yılını yaşadık. Türkiye son yılların aksine büyürken cari açık azaldı, kırdık.

60 milyar liralık kefalet hacmi oluşturuyoruz, bu ilk adım

KGF uygulaması adeta sıkıntılı dönemde ve özellikle 2 yıl önceki başlayan salgın döneminde elimiz ayağımız oldu. İş dünyamız azami şekilde faydalandı. Hatta gereksiz ihtiyaçlarını bile buradan giderdi. Şimdi tüketime değil üretime yönelik Türkiye'nin paketini açıklıyorum.

60 milyar liralık kefalet hacmini oluşturuyoruz. Merak etmeyin bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin, yatırım yapın. Yeter ki katma değer yaratacak adımlar atın. Tüm sektörlere hepsinin önünde yol açıcı olacağız. Takip eden değil proaktif olan, tüketime değil üretime odaklı. Yüksek teknoloji odaklı, ihracat odaklı her türlü anlamda bir anlayış ile ve bu anlayışın getirdiği yol açma prensibini geriye koymayacak yöntemle yolumuza çıktık.

Yatırım destek paketi, ihracat destek paketi, işletme harcamaları destek paketini uygulamaya koyuyoruz.

Türkiye'deki genç nüfus yaklaşık 13 milyon. Yani 20 OECD ülkesinin genç nüfusu kadar genç nüfusa sahibiz. Genç nüfusumuz bilişime, teknolojiye önem veriyor. 1 milyon yazılımcı projesini biliyorsunuz uygulamaya koymuştuk. 850 bin kişi projeye kaydolmuş 790 bin kişi aktif eğitim alıyor olmakta.

25 milyar liralık yatırım destek paketi hazırladık

Yatırım destek paketimiz, 25 milyar liralık bir destek ve yatırım kredileri için azami 24 ay ödemesiz dönem, azami 96 ay vade, KOBİ ve KOBİ dışı alanlara dağıtıyoruz. Yatırıma bağla işletme kredileri için azami 6 ay ödemesiz dönem, azami 30 ay vade ve kar payı oranı da 0,24 sabit TL referans için yüzde 1, 24 ay üzeri sabit TL referans yüzde 2. Bankalar için fazi oranı 0-24 ay değişken yüzde 1.

"Her bir KOBİ için kredi limiti 25 milyon lira, büyük firmalarımız için 100 milyon lira olacaktır"

Kefalet limitleri yüzde 25 artırımlı olarak kullanılacak. Her bir KOBİ için kredi limiti 25 milyon lira, büyük firmalarımız için 100 milyon lira olacaktır. Paydaşlarımızla iş birliği yaparak yürüyoruz. Katılım bankalarımız var, kamu ve özel bankalarımız. Lütfen Türk finansal sistemine kamu ve özel bankalar size bizimle iş birliği yapan bankalarımız hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı olarak adımlarını atın. Bu işin sıkı takipçisi olacağız. 20 Aralık'tan sonra iş birliği ile çok güzel işler yaptık. Salgın döneminde dünya küçülürken bu ülkeyi büyüttük. Bu ülkenin iş dünyası, girişimcisi öylesine azimli, Türkiye toprakları o kadar işhatlı ve bereketli ki, yakın tüm coğrafyaların üretim merkezi olduk. Bu başarımızı taclandırmamız lazım.

İhracat destek paketimiz, yine 6 ay ödemesiz dönem azami 18 ay vade, ihracatçı olmayan ama ihracat potansiyeli olan tüm KOBİ'ler bu imkandan faydalanacaklar. Kar payında sabit olarak TL referans + yüzde 1 olarak uygulanacaktır.

İşletme harcamaları destek paketimiz 10 milyar lira olacak. Yine 6 ay ödemesiz dönem azami 24 ay vade. KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım uygulanacak.

Bankalarımız ve katılım bankalarımız burada yine ortak. Fakat sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. 2 yıl önce dağıttığımız KGF kredilerini galiba biraz tüketime harcadık. Yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti, üretim bir tarafa gitti. Farklı bir şekilde kullanım da yaşandı. Buna izin vermeyeceğiz. Üreticinin imalatçının, ihracatçının, genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız. İşletme sermayesi ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullanım vardır. Nakit kullanımı yüzde 12 ile sınırlıdır. Amaç dışı kullanım gerçek dışı beyanlar için özel yaptırım hükümlerimiz de mutlak suretle uygulanacaktır. Tedbirler kredinin kullandırılmasında zorlukları çıkarmak değildir.

"KGF kullanımı tedbirlerin yanlış yerlere gitmesini engellemek için ortaya konmuştur"

Net söylüyorum, KGF kullanımı tedbirlerin yanlış yerlere gitmesini engellemek için ortaya konmuştur. Kredi kullanımı ihtiyacı olanların hızlı bir şekilde karşılandığı bankacılık sektörünün ya da başkalarının keyfine asla bağlı olmayan bir yöntemle gerçekleştirilecektir. Kredi kullandırımında önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler ortaya konması için değildir bu tedbirler. Bunlar yanlış yapanın yanlışını önlemek için ortaya konan tedbirlerdir.

Önümüzde engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez. Biz iş dünyasının şu muhteşem görüntüsü ile bu ülkeyi siyasal iktidar olarak taşıyoruz. Bu vatan bu milletin emekleriyle daha büyüyor, daha gelişiyor. Sizlerin sayesinde 85 milyona yakın insanın sayesinde Londra'da güçlü Türkiye'nin sesi olarak kendimizi ifade edecek potansiyeli kullanıyoruz.

Enflasyon, Türkiye'de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problem. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere ve gelişmekte olan ülkelerin ortak belası. Çok sert de tedbir alamıyor Batı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın ifade ettiği gibi tek başına parasal tedbirlerin enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krize neden olabileceğini ortaya koydular.

Üretim ve ihracatı artırarak enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacağız. Enflasyonu etkileyebilecek tüketici kredilerine karşı makro tedbirleri uygulamaya alıyoruz.

Kim ne söylerse söylesin reel elektrik fiyatlarının değişimi Norveç'ten başlayarak yükselişe bakın ve Türkiye'ye gelin. Reel olarak elektrik fiyatları halen negatif olarak seyrediyor. Bu doğal gaz fiyatları da aynı şekilde. Reel olarak Türkiye'de halen negatif. Bu ne demektir? Biz Türkiye olarak kamu maliyesi olarak aslında hala süspansiyonlara ciddi şekilde devam ediyoruz demektir. Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar şunu bilsinler Türkiye'de elektrik fiyatları, doğal gaz fiyatları reel fiyatların altındadır. Satın aldığımız doğal gazın 5'te 4'ünü kamu maliyesi yüklenmiş durumdadır. Elektrik fiyatları yine aynı şekilde. Tüm dünya elektrik ve doğal gaz ile emtia fiyatlarıyla uğraşırken. Türkiye'de bunlar reel fiyatların da altında seyrederken bunun üzerine kurulu muhalif söylemlerin daha adil şekilde dönüştürülmesi hususunda çağrımız var. Enerji ithalatçısıyız ve dünyayı etkileyen böylesine bir durumda yapılması gereken şey tüm ülkenin üzerine yüklemiş olduğu bu süspansiyonların takdirle karşılanmasını beklemekten daha öte bir şey değil.

Kur ve TÜFE yıllık değişimine baktığımızda, Türkiye'de kur fiyatlarındaki artıştan dolayı iç talepteki artışla birleşince enflasyon belli bir noktaya geldi. Fakat artık lütfen 20 Aralık sabahından çıkın. Biz 2022 yılının şubat ayındayız. Dövizin 18 liralık ortamında değiliz. İstikrarlı şekilde yoluna devam eden beklentilere uygun ve rekabet edilebilir bir kur seviyesinde giderken hala zihinlerimiz 2021 Aralık'ına takılırsa kendimize de ülkeye de yazık ederiz. Onun için biz şu vazgeçtiğimiz 200 milyar liranın enflasyona mutlaka daha düşük seviyede çıkmasına etkisi olmuştur. Geçen yıl Türkiye bir şeyi değiştirdi. Büyüme varken cari açık, 2021 yılı bu aslında alkışlanacak bir grafik. Uluslararası tüm gözlemciler tarafından takdirle karşılanan bir şey bu. Tüm dünya krizle uğraşırken, tedbirlerin sonuçlarının nereye varacağını hesaplarken Türkiye Cumhuriyeti iş dünyasıyla bir şeyi başardı. En zor günlerde işte bu, yüzde 12'ye varan bir büyümenin 1,9'luk bir cari açığa gelmesinin ifadesidir bu. Bunu biz başardık.

Sıkıntıya düştüğümüz anda başımızı iki elimizin arasına alıp ben ne yaparım demedi bu iş dünyası. Bir kapı kapandıysa açılacak başka bir kapı vardır. 225 milyar dolarlık bir ihracata dünyanın daraldığı 2020 ve anca kendisini toparlayabildiği 2021'de gerçekleştirebildiyse bunun bir başarı hikayesi olduğunu kabul etmemiz lazım. Birlikten bereket doğar, kazanan Türkiye.

Bir mobil uygulaması başlatıyoruz. Bu mobil uygulaması ile vatandaşlarımız enflasyon düşüşüne katkı veren noktalarda ürün takibine bakacak. Satış noktaları kategori ürün üzerindeki filtlerelerle kolay arama yapacak. Hesap makinesi özelliği ile en ucuz ve en uygun haritası önüne çıkacak. Bu mobil uygulamanın geliştirilmesi ile tedbirlerimizi ortaya koymuş olacağız. Devlet yol göstericidir. Kamu yönetimi siyasal iktidar proaktif hareket eder. Fakat denetleyici, düzenleyici görevini asla ihmal etmez.

Ayrıntılar gelecek...