Devlet baraj, köprü, otoyol, havalimanı ve enerji nakil hatları gibi gelir getirici iktisadi teşebbüslere vatandaşı ortak ediyor. Baran Dergisi olarak bu konu üzerinde çokça durmuş ve yatırım için girişimci ruh taşıyan, ama sermayesi olmayan insanlara, sermaye edinme yollarının açılması bir ülkenin ekonomik güçlülüğü için zaruri olduğunu hatırlatmış; bu ihtiyacı gidermek adına faiz karşılığı kredilere ufaktan dahi olsa yol verirseniz, borç bulma yöntemlerinden birisi haline getirirseniz, er ya da geç diğer bütün yolları kapamış olursunuz, böylece yatırım yapan girişimciyi değil, onun enerjisiyle beslenen bankerleri, dolayısıyla kapitalist sistemi desteklemiş olursunuz demiştik.

Son dönemlerde devlet de bu mesele üzerine gitti ve vatandaşı kendine ait baraj, köprü, otoyol, havalimanı ve enerji nakil hatları gibi gelir getirici iktisadi teşebbüslere ortak etme üzerine eğildi.

Bu adımla; kamuya ait teşebbüslerinden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli olarak çıkarılacak borçlanma senetleri piyasaya sunulması hedefleniyor. Yatırımcıların döviz yerine TL bazlı varlıklara olan ilgisini artıracak bu adımın yasal alt yapısını oluşturmak için çalışma yapılıyor.

Vatandaşın bu konuya bakışını ortaya koyan önemli bir araştırma yapıldı. Areda Survey’in yaptığı araştırma vatandaşın bu konuya yüksek ilgisi olduğunu gösteriyor. Areda Survey, Kâr Paylaşım Modeli Araştırması’nı; 2-3 Ocak 2022 tarihlerinde bin 119 kişiyle görüşerek yaptı.

Hükümetin veya yerel yönetimlerin büyük projelerine vatandaşları cüzi bir miktar ödemeyle ortak etmeyi öngören kâr paylaşım modeliyle ilgili sorulan, “Böyle bir modele ortak olup gelir elde etmek ister misiniz?” soruya katılımcıların yüzde 67’si “evet” cevabı verdi. Katılımcıların yüzde 33’ü ise bu soruya “hayır” cevabı verdi.

Vatandaşa, kâr paylaşım modeliyle hangi projelere ortak olmak istediği de soruldu. Katılımcıların yüzde 35,7’si elektrik üreten devlet barajlarına ortak olacağını söylerken, yüzde 32,5’i TANAP’a (Azerbaycan-Türkiye doğal gaz boru hattı), yüzde 27,9’u ise devlete ait havaalanlarına ortak olmak istediğini ifade etti. Yüzde 23’ü Yüksek Hızlı Trene, yüzde 22’si, otoyollara, yüzde 22’si 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet köprülerine, yüzde 21’i Marmaray’a, yüzde 17’si Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne ortak olmak istediğini dile getirdi. “Hiçbiri” şeklinde cevap verenlerin oranı ise yüzde 28’de kaldı.

Söz konusu modelde Türkiye genelinin baz alınması durumunda büyük bir kaynak oluşuyor. Araştırma sonuçlarına göre toplumun yaklaşık yüzde 70’inin ortalama 8 bin TL ile sisteme dahil olmak istediği ortaya çıkıyor. Her Türk vatandaşına 1 hisse satın alma imkanı verilmesi durumunda, yaklaşık 35 milyar dolarlık bir kaynak oluşur.

Projelere 1 hisse alma şartı ile sürekli ortak olumması ve her yıl altın getirisine dayalı kar verilmesi sağlanırsa, 1 hisse bedeli ne kadar olmalıdır?” sorusuna, hisse bedeli 1 yarım altın olsun diyenlerin oranı yüzde 43,6, 1 cumhuriyet altın olsun diyenlerin oranı yüzde 27,1 ve 2 cumhuriyet altın olsun diyenlerin oranı yüzde 29,3 oldu.